
Esas No: 2022/2348
Karar No: 2022/5126
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2348 Esas 2022/5126 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/2348 E. , 2022/5126 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde karşılıklı olarak görülen tazminat ve alacak davalarında; asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı/karşı davalı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıya ait otelin balo salonunun düğün, nişan, balo, kokteyl gibi özel günlerde işletilmesi konusunda 21/06/2014 tarihinde iki yıl süreli protokol imzaladığını, protokol gereğince balo salonunda bazı tadilat ve onarım işlerinin düğün ve davetlerin düzenlenmesi için gerekli reklam ve promosyonları yaptığını, davalı tarafça 20/10/2014 tarihinden itibaren balo salonunun kullanımının engellenmesi üzerine ihtarname keşide ederek masrafları ve sözleşme süresince elde edeceği kazanç mahrumiyetinin ödenmesini talep ettiğini, davalı tarafça ihtarnameye olumsuz yanıt verildiğini ileri sürerek; otelin balo salonu için yaptığı 100.000 TL tadilat masrafı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşme süresince elde edeceği 315.000 TL kazanç mahrumiyeti olmak üzere toplam 415.000 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; taraflar arasında kâr ortaklığı protokolünün imzalandığını, davacının protokol hükümlerine göre kâr payı vermemesi, balo salonuna ait giderleri ödememesi ayrıca başka bir işletmede sigortalı olarak görünmesi nedeniyle 25/10/2014 tarihli tutanak ile söz konusu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, davacının yaptırdığını iddia ettiği tadilat ve onarıma ilişkin belge ve fatura sunulmadığı gibi tadilatların da kendisi tarafından yapıldığını ve sözleşmenin üçüncü maddesinde de masrafların davacı üzerinde kalacağının hüküm altına alındığını savunarak, davanın reddini istemiş, karşı davasında ise; taraflar arasında düzenlenen kâr payı protokolü gereğince balo salonunu kullanan davalının bir ücret ödemediğini, elektrik, su ve doğalgaz gibi ödemeleri yapmadığını, davalının 19/10/2014 tarihi itibariyle 72.856 TL borcu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 60.000 TL nin davalıdan tahsilini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; asıl davanın sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle tazminat davası olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin üçüncü maddesi gereğince tadilat ve onarım işleri için yapılan harcamalardan davacı ...'in davalı şirketten herhangi bir ücret talep edemeyeceğinin kararlaştırıldığı, davacının yaptığını iddia ettiği masrafları ispat yükünün davacıda olup tadilat hususunu fatura veya belgeyle ispat edemediği, davacının balo salonundaki düğün ve davetlerden aylık 15.000 TL net gelir elde ettiğini beyan ettiği, ancak taraflar arasında yapılan kâr ortaklığı protokolü gereğince davacı tarafından kâr payı verilmediği, SGK kayıtlarına göre sözleşme imzalandıktan sonra başka yerde SGK'ya kayıtlı olarak çalıştığı, davacının davalıya ait balo salonunu kullanıp yapılan organizasyonlara rağmen ödeme yapmadığı, elektrik, su, doğalgaz ve benzeri ödemelerini yapmayarak da sözleşmeyi fesihte haksız olduğu gerekçesiyle kâr mahrumiyeti ve masraf alacağı yönündeki taleplerin reddine, karşı davanın ise, ortaklık sözleşmesinden doğan kâr payı alacağı istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık olduğu, davalıya ödenmeyen bakiye kâr payının ve masraflar yönünden davanın kısmen kabulü ile 46.510,50 TL ortaklık payı alacağının karşı davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı/karşı davada davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; sözleşmede müşterek amaç ve müşterek amaç uğruna birlikte çaba unsurlarının bulunmadığı, aksine taraflar arasındaki uyuşmazlığı oluşturan sözleşmenin ürün (hasılat) kira sözleşmelerinden olduğu, asıl ve birleşen davanın, ürün kirası sözleşmelerine dayalı alacakların tahsili istemini içerdiği, davalı/karşı davacı tarafça sözleşmenin haklı sebeplerle sona erdirildiği ve sözleşme uyarınca tadilat ve onarım masraflarından davacı/karşı davalı ...'in sorumlu olduğu ve talepte bulunamayacağının kararlaştırıldığı, dava konusu sözleşme gereğince 17/08/2014-25/10/2014 tarihleri arasında on yedi adet organizasyon yapıldığı, bu organizasyonlar gereği davacı/karşı davalı ... tarafından davalı/karşı davacı ... ... ödenmesi gereken kar payının 36.830 TL olduğu, sözleşme gereği masrafların ortak ödenmesi gerektiği, bu dönemde kullanılan elektriğin süzme sayaç kullanılarak tespit edilmediği, balo salonunda kullanılan kurulu güçlere göre kullanılan elektrik ve su tüketiminin 9.680 TL olarak hesaplandığı, sözleşmede masraflar düşüldüğü ve kalan karın paylaşılacağı öngörüldüğü, 73.661 TL net gelir elde edildiğinin hesaplandığı, elektrik ve su giderinin de düşürülmesi ile kalan kısmın her iki tarafa %50 oranında ödenmesi gerektiği, karşı davacının davalıdan 31.990,50 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davacı/karşı davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 31.990,50 TL alacağın davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine karar verilmiş; karar, davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı/karşı davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Davaya konu sözleşme adi ortaklık sözleşmesi niteliği taşımaktadır. Şöyle ki, adi ortaklığın unsurları olan iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirme tanımının, davalı şirket tarafından balo salonunun tahsis edilmesi, davacı ... tarafından da işletilmesi ile gerçekleştirildiği, müşterek amacın ise balo salonunun işletilmesi ile kar sağlanması olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre; bölge adliye mahkemesince, sözleşme niteliğinin adi ortaklık sözleşmesi olduğunun kabul edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ürün kirası olarak kabul edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibariyle doğru bulunan bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması HMK’nın 370/son maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı/karşı davada davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinin yukarıda belirtilen şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.