
Esas No: 2020/4099
Karar No: 2022/3824
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4099 Esas 2022/3824 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, taksirle öldürme suçundan mahkum edilmiştir. Ancak sanığın müdafiinin kusur durumuna ve keşfin yapılması gerektiğine ilişkin itirazları yerinde görülmüştür. Sanığın kamyonuyla kontrolsüzce sola manevra yaparak karşı yönden gelen araca çarpması sonucu bir kişinin ölmesine, bir kişinin basit tıbbi ile giderilemez, bir kişinin vücudunda 4. dereceden kemik kırığı oluşacak, bir kişinin hayati tehlike geçirecek ve vücudunda 4. dereceden kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği belirtilmiştir. Sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasıyla fazla ceza tayini yapıldığı vurgulanmıştır. Ayrıca sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına karar verildiği ancak dayanak olarak TCK'nın 53/6. maddesinin gösterilmemesi nedeniyle kanuna aykırı bir karar verildiği belirtilmiştir. Kararda uygulanan kanun maddeleri şöyle açıklanmıştır:
- TCK'nın 85/2, 22/3, 62, 63. maddeleri gereği mahkumiyet
- 5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesi: belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK'nın 85/2, 22/3, 62, 63. maddeleri gereği mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay yerinde sanığın bağlı olduğu Bozburt Grup firmasının işaretçilerinin bulunduğu sanığın soruşturma aşamasındaki beyanlarında belirttiği gibi, bahsedilen görevli işaretçiler ...'in ve Ertuğrul Söke'nin tanık sıfatıyla soruşturma aşamasında olay tarihinde alınan beyanlarında kendilerinin kaza yerinde görevde bulunduklarını bildirdikleri, bu hususun aksini gösteren bir emarenin bulunmadığı, dosya kapsamında alınan raporlarda da anılan şirkete herhangi bir kusur tayini yapılmadığı hususları birlikte gözetildiğinde, kazaya sanık dışında başka kimselerin de sebebiyet vermiş olabileceğine dair eleştiride bulunan tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin kusur durumuna ve keşif yapılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Sanık idaresindeki kamyonla, yerleşim yeri dışında, gündüz vakti, iki yönlü, asfalt kaplama köy yolunda seyrederken, gidiş yönüne göre solda bulunan yol çalışma sahasına dönüş yapacağı esnada, aracının sol ön kısımlarıyla, karşıdan gelen sürücü Yusuf'un idaresindeki otomobilin sağ ön kısmıyla çarpmasıyla, sanığın şerit tecavüzü yaparak, tam kusuruyla, bir kişinin ölümüne, bir kişinin basit tıbbi ile giderilemez, bir kişinin vücudunda 4. dereceden kemik kırığı oluşacak, bir kişinin ise hayati tehlike geçirecek ve vücudunda 4. dereceden kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda;
1-)Sanık sürücü ... idaresindeki kamyon ile kontrolsüzce sola manevra yaptığı, karşı yönden gelen trafiği kontrol altında tutmadığı, karşı istikametten gelen araca ilk geçiş hakkını tanıyıp, kontrollü bir biçimde dönüşünü gerçekleştirmesi gerekirken, söz konusu hususlara riayet etmemesi sonucu gelen aracın istikamet şeridini kapatacak şekilde sola dönüş yapması neticesinde kazaya sebebiyet verdiği, ancak anılan ihmalkar davranışların basit taksir düzeyinde kaldığı gözetilmeyerek, sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini yapılması,
2-)5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesinde; belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceğinin düzenlendiği; bu maddeye dayanılarak 2 yıl 6 ay süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesine rağmen dayanak madde olarak TCK'nın 53/6. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.