
Esas No: 2018/5351
Karar No: 2021/2459
Karar Tarihi: 26.04.2021
Danıştay 4. Daire 2018/5351 Esas 2021/2459 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5351
Karar No : 2021/2459
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Kontrol Sistemleri Elektrik Müh. Bilgs. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirket adına re'sen tarh edilen 2011/1,2,3,4,5,6,7,8,9,10. dönemleri üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile, 2011/11 ve 12. dönemleri tekerrür hükmü uygulanarak artırılan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ve bu dönemlere ait defter belge ibraz etmeme dolayısıyla 213 sayılı Kanun'un 355/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından bir kısım defterlerin incelemeye ibraz edilmemesini haklı kılacak veya mücbir sebep halini tevsik eden herhangi bir belgenin ibraz edilmediği dikkate alındığından yevmiye defteri ve defter-i kebirin ibraz edilmemesi sebebiyle, katma değer vergisi indirimlerine dayanak teşkil eden belgelerin kanuni defterlere kaydedilip kaydedilmediğinin anlaşılmasının mümkün olmadığı dolayısıyla resen yapılan 3 kat vergi ziyalı katma değer vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı, tekerrüre esas alınan cezanın davacıya 2011 yılında tebliğ edilerek kesinleştiği, 2011 yılında kesinleşen ceza nedeniyle bu yılı izleyen beş yıl içinde işlenen ceza fiili nedeniyle tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği buna göre 2011 yılına ilişkin olarak kesilen cezaya tekerrür hükümlerinin uygulanmasında hukuka uygunluk bulunmadığı, defter belgelerin bir kısmının, mücbir sebep hali olmaksızın veya somut gerekçe gösterilmeksizin hiç teslim edilmemiş olması karşısında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Vergi Usul Kanunu'nun 341. maddesine göre ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında ceza kesilmesi gerektiği, davalı idarenin üç kat vergi ziyaı cezası tarhiyatı yaptığı, bazı dönemlerde dörtbuçuk kat vergi ziyaı cezası uygulandığı, defter ve belgelerin boş dahi olsa teslim edildiği, kayıtların bilgisayar üzerinden tutulduğu, bilgisayarların haczedilmesi nedeniyle kayıtların incelemeciye sunulamadığı, alış faturalarının ise tamamının sunulduğu, ödemelerin banka kanalı ile yapıldığına dair dekontların da sunulduğu, sunulan belgeler doğrultusunda mükellef lehine yorum yapılması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Kararın aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatı ve tekerrüre ilişkin kısmının oybirliği, 213 sayılı Kanun'un 355/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının Adil MEMİŞ'in karşı oyu ve oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 26/04/2021 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş olup, Kanunun 30. maddesinin 2. fıkrasının 3. bendinde de, bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defter ve belgelerin hepsinin veya bir kısmının vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi hali re'sen takdir nedeni olarak sayılmış; 13. maddesinin 2. bendinde, vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler mücbir sebep olarak kabul edilmiştir.
213 sayılı Kanunun 253. maddesinde, bu Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanların, tuttukları defterlerle, üçüncü kısımda yazılı vesikaları ilgili bulundukları yılı izleyen takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmek zorunda olduğu; 256. maddesinde, mükelleflerin muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve kayıtları muhafaza süresi içinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arzetmek zorunda olduğu; 359. maddesinin (a) bendinin 2 nolu alt bendinde ise, vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananların kaçakçılık fiilini işledikleri, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesinin bu fıkra hükmünün uygulamasında gizleme olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır. Kanunun 341. maddesinde, "vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder" şeklinde tanımlanmış; 344. maddesinde ise, 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği, vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat olarak uygulanacağı, mükerrer 355. maddesinde ise, bu Kanunun 86,148,149,150,256 ve 257. maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257. maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil); birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında özel usulsüzlük cezası kesileceği düzenlenmiştir.
İncelenen dosyada, davacının defter-i kebiri incelemeciye sunmadığı ancak boş envanter defterini, tasdik bilgilerini içeren tek sayfa yevmiye defterini ve gelir gider belgelerini incelemeye sunduğu yani defter ve belgelerini eksik olarak ibraz ettiği ihtilafsız olan davacı adına defter ve belgelerini hiç ibraz etmemiş gibi mükerrer 355. madde uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesinin hukuka aykırı olduğu, dolayısıyla dava konusu özel usulsüzlük cezasını onayan Vergi Dava Dairesi kararının bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığından bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.