17. Hukuk Dairesi 2013/18826 E. , 2014/2619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalı ..."ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınamzları akrabası olan diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece davalıların yakın akraba olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 3. kişi konumundaki davalı ... ile borçlu davalı ..."nin dayı ve yeğen olmaları nedeniyle gerek İİK.nın 278/III-1, gerekse 280/1-2 maddeleri uyarınca aralarındaki tasarrufun iptale tabi olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin dava konusu 1328 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parsele ilişkin hükmün onanması gerekmiştir.
2-Davalı ... vekilinin dava konusu 298 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki
muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buradaki üçüncü kişiden maksat, borçlu ile doğrudan işlem yapan değil, borçlu ile işlemde bulunan kişiden mal veya hakkı satın alan kişi olup uygulamada buna dördüncü kişi denilir. Borçlu ile işlemde bulunmayan dördüncü kişiler hakkında dava açılıp açılmaması davacının isteğine bağlıdır ve bu kişiler yönünden iptal kararı verilebilmesi kötü niyetli olduklarının yani borçlunun alacaklılara zarar verme kastı ile hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının kanıtlanmasına bağlıdır. İİK’nın 283/II maddesine göre iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın elden çıkardığı tarihteki gerçek değeridir. Somut olayda dava konusu 298 sayılı parsel 22.11.2007 tarihinde borçlu davalı ... tarafından davalı ..."a, onun tarafından 15.01.2008 tarihinde ..."a, ... tarafından 08.07.2008 tarihinde ..."a, onun tarafından da 01.09.2009 tarihinde ..."a satılmıştır. Ancak mahkemece taşınmazı daha sonraki aşamalarda satın alan kişiler davaya dahil edilmeden ve 3. kişi ... kayden malik olmadığı halde tasarrufun iptali ile taşınmaz üzerinde davacı tarafa cebri icra yetkisi verilmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafa dava konusu 298 sayılı parseli davalı ..."dan satın aldıktan sonra malik olan ..., ... ve ..."ı davaya dahil edip etmeyeceğinin sorulması, davaya dahil edilmeleri halinde kendilerine dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra delillerinin istenilmesi, adı geçen kişilerin kötü niyetli olduklarının anlaşılması, başka bir anlatımla borçlunun mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının anlaşılması ve tasarrufun iptali koşullarının bu kişiler yönünden de oluşması halinde tasarrufun iptali ile davacı tarafa cebri icra yetkisi tanınması, bu kişilerin kötü niyetli olmadıkları veya davacı tarafından davaya dahil edilmemeleri halinde ise dayı ile yeğen olmaları nedeniyle davalılar ... ve ... hakkındaki davanın kabulü ile davalı ..."in taşınmazı elden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında ve
davacının alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmesi gerekirken yanlış değerlendrime sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin 1328 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu parsele ilişkin hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin 298 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu parsel yönünden BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.862,14 TL kalan harcın temyiz eden davalı ..."dan alınmasına 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.