
Esas No: 2015/41399
Karar No: 2018/2938
Karar Tarihi: 12.03.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/41399 Esas 2018/2938 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 2006 yılında farklı tarih ve miktarlarda olmak üzere borç olarak verilmek suretiyle davalının hesabına 9.635,00 TL havale yapıldığını ve farklı bankalara ait olmak üzere kredi kartı hesaplarına 16.870,00 TL yatırıldığını, bu kapsamda davalının kendisine 26.235,00 TL borcu olduğunu, davalı tarafından gönderilen e-postalarda borcu olduğunu kabul ettiğini, borç olarak verilen bedelden 4.000,00 TL’nın ödendiğini ancak bakiye bedelin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüş, esastan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 150. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında "Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, 05.11.2015 tarihli duruşma tutanağı incelendiğinde, davacı veya vekilinin duruşmaya katılmadıkları gibi mazeret de göndermedikleri, davalı vekilinin ise hazır olduğu ve davayı takip etmeyeceklerini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece yukarıda anılan yasal düzenlemeler dikkate alındığında HMK’nun 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilip yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.