
Esas No: 2013/20492
Karar No: 2014/2828
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/20492 Esas 2014/2828 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı borçlu vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı Banka vekili, davalı borçlu .... Teknolojileri ve Dış Tic. AŞ aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu hisseleri davalı ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı borçlu vekili ile davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, hisse senetlerinin icra dosyasına teslim edildiği ancak davalıların davanın açılmasına sebebiyet verdikleri gerekçesi ile davada karar verilmesine yer olmadığına ve davalıların yargılama giderleri ile sorumlu tutulmalarına karar verilmiş hüküm davacı vekili, davalı borçlu vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu senetlerin, davacının takip dosyasına teslim edilmiş olmasından dolayı davanın konusunun kalmadığına ilişkin kabulde bir isabetsizlik yok ise de davanın açılmasına davalıların neden oldukları ve bu sebeple davalıların yargılama giderleri ile sorumlu tutulması doğru değildir. Getirtilen belge ve bilgilerden de davaya konu senetlerin dava açılmadan önce davacının takip dosyasında verilen haciz kararı üzerine dosyaya teslim edildiği ve davalı 3. kişinin bu senetler üzerindeki hakimiyetinin kalktığı ayrıca davalı 3. kişinin bu senetler için bir istihkak iddiasında da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu hali ile senetler hakkında dava açılmasında davacının hukuki yaranı olmadığı gibi davacı Banka vekillerince yapılan haciz işleminin Banka’nın dava açan birimleri tarafından da bilinmesi gerekir. Hal böyle olunca davanın açılmasına davalıların sebep olmadıkları dikkate alınıp yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davalılar lehine dava şartı yokluğu da nazara alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi yerine yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nin 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine ve yine aynı bentte açıklandığı gibi mahkeme gerekçesinin değiştirilerek hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin çıkarılarak yerine “-Davalıların, davanın açılmasına neden olmadıkları ve davacı açısından da hukuki yararının bulunmadığı nazara alınarak davalılar yararına 1.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... davalılara geri verilmesine 03/03/2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.