
Esas No: 2012/7379
Karar No: 2012/8228
Karar Tarihi: 11.06.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/7379 Esas 2012/8228 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.02.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve bağımsız bölümün tahliyesinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 1542 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 4 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalı ile boşanmalarına ve tapu kaydındaki "aile konutu" şerhinin terkin edilmesine rağmen davalının bağımsız bölümü kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek fuzuli işgal nedeniyle davalının tahliyesini istemiştir.
Davalı, çekişmeli bağımsız bölümün evlilik birliği içinde edinildiğini, 3/4 payın adına tescili istemiyle aile mahkemesinde dava açtığını savunmuş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 11.06.2009 günlü ve 2009/6570 E., 2009/7293 K. sayılı ilamı ile davalının, çekişmeli bağımsız bölümün evlilik birliği içinde satın alındığı, alımına 3/4 oranında katkısı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açtığı, ... 6. Aile Mahkemesinin 2005/847 Esas sayılı dosyasında çekişmeli bağımsız bölümün alımına davalının katkısının olduğu kabul edildiği takdirde, bu alacağından kaynaklanan "hapis hakkını" davacıya karşı ileri sürebileceği, bu nedenle, ... 6. Aile Mahkemesinin 2005/847 Esas sayılı dava dosyasının neticesi beklenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğine işaretle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ... 6.Aile Mahkemesinin 2005/847 E. 2008/1255 K sayılı kararı ile davalı lehine katkı payı ödemesi kabul edildiğinden davanın reddine karar verilmiş, bu defa davacı vekili hükmü temyiz etmiştir.
Bir dava açıldıktan sonra sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri olanaklıdır. Bu durumda bir dava şartı olan dava takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan, davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re"sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip, davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan eski HUMK’nun 186 yeni HMK 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa süre verecektir.
Anılan maddeye göre davacı, ya temlik edene olan davasından sarfı nazar ederek davasını dava konusunu temellük edene karşı yönelterek aynı konuyu dava etmeye devam eder. Bu durumda tarafta kanundan doğan bir değişme oluşur. Ya da temlik edene karşı davasını zarar ziyan davasına dönüştürür.
Somut olayda; dava konusu 1542 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 4 numaralı bağımsız bölümü 07.12.2010 tarihinde dava dışı ..."e satılmıştır. Davacı vekili, 12.01.2011 ve 07.03.2011 tarihli oturumlara katılmamış olup, davalı vekili davayı takip ettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılması gereken iş; dava tarihinden sonra ortaya çıkan temlik olayı nedeniyle eski HUMK"nun 186 yeni HMK 125. maddesine dayanarak işlem yapmak ve hükmü bunun sonucuna uygun kurmak olmalıdır.
Değinilen yönün gözetilmemesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 11.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.