17. Hukuk Dairesi 2013/19791 E. , 2014/2988 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ve davalı .... Anonim .... AŞ arasındaki dava hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.06.2012 gün ve 2011/206-2012/147 sayılı hüküm, Dairenin 21.3.2013 gün ve 2012/14453-2013/4035 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3.maddesinin 2.fıkrası delaletiyle 1086 Sayılı HUMK.nin 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Yasanın 442. maddesi uyarınca 228,00 TL para cezasının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydettirilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 1,95 TL kalan red harcının karar düzeltme isteyen davacıdan alınmasına 04.03.2014 tarihinde üye ... ve Üye ..."un karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Davacı vekili tarafından mahkemece verilen ret kararının temyizi üzerine dairece onama kararı verilmesi üzerine karar düzeltme istenilmiş olmakla; 21.03.2013 tarihli onama ilamındaki tüm karşı görüşlerimi tekrarla, somut olayda, zarar gören davacı, davalı işletenin 3.kişilere verdiği zararı üstlenen ... sigortasına karşı açtığı tazminat davasında, aynı işletenin farklı araçını sonuçları, kapsamları, amaçları farklı şirket olarak farklı poliçe ile sigortaladığından ve davalı ....nin ise ödenecek tazminatla ilgili içe rücuyu gerektiren koşullarla ilgili herhangi bir iddiası bulunmadığından, BK 116 maddesindeki birleşme koşullarının aynı kişi ve aynı mal varlığı üzerinde gerçekleşmediği anlaşılmakla yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, davacının karar düzeltme isteminin kabulü gerektiğinden sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin reddine ilişkin görüşüne katılmıyorum.
Karşı Oy
-KARŞI OY-
Davacı, kendisinin işleteni olduğu, davalının ise zorunlu mali sorumluluk sigortacısı... olduğu ... plakalı araca, yine kendisinin işleteni davalının da ... sigortacısı olduğu ... plakalı çekicinin arkadan çarpması sonucu .... plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin ... plakalı aracın ....ini düzenleyen davalıdan tahsili istemiyle dava açılmıştır.
Davalı savunmasında her iki araç işletenin de davacı olduğunu, talebin ... Genel Şartlarının A.3/b-f maddesi hükümleri uyarınca teminat dışında kaldığını bildirerek davanın reddini savunmuş,
Yargılama sonucunda mahkemece, ... poliçesi Genel Şartlarının A.3-/b-f maddesi gereğince talebin teminat dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin vaki temyizi sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda red edilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.
Davacı vekilinin karar düzeltme talebi de sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda red edilmiştir.
Sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin reddi yönündeki görüşüne katılamıyorum.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan zararın ... sigortasından tahsili istemine ilişkindir.
Bir borç bakımından alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi borcu sona erdiren sebep olarak BK’nin 116.maddesinde düzenlenmiştir.
BK’nin 116/1. (TBK 135/1) maddesinde; alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının bir şahısta içtimaiyle borcun sakıt olacağı (f/1), Bu içtimaın zevaliyle borç avdet edeceği (f/2), Gayrimenkul rehni ile kıymetli evrak hakkındaki hususi hükümler baki olduğu (f/3), düzenlemesine yer verilmiştir.
2918 sayılı KTK"nin 85/1 maddesinde "bir motorlu aracın işletilmesi ile bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağı", 85/son fıkra ile de "işleten ve araç işletecisi teşebbüs sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurlarından kendi kusuru gibi sorumlu" bulunduğu,
2918 sayılı KTK"nin 91/1.maddesinde "işletenlerin bu kanunun 85/1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu" olduğu,
2918 sayılı KTK"nin 92.maddesinde de ..."nin teminat dışında kalan haller sayılarak, ... Genel Şartları 1.maddesi ile yapılan düzenlemelerle ölüm veya cismani zararlar yanında bir şeyin zarara uğraması halinin de teminat kapsamında olduğu öngörülmüştür.
Kısaca belirtmek gerekir ise ..."nin amacı, trafik kazaları sonucu 3.kişilere verilecek zararların güvence altına alınmasıdır. Ancak ... Genel Şartları A.3.b. maddesinde de işleten tarafından ileri sürülecek tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğu belirlenmiştir.
Somut olayda her iki aracın da işleteni ..."dir.
Uyuşmazlık, aynı işletene ait ve aynı ...’ye sigortalı iki aracın karıştığı trafik kazasında, işleten yönünden alacak ve borçluluk sıfatının birleşip birleşmeyeceği(mülga BK.md. 116/1- yeni TBK.md.135/1) ve buradan varılacak sonuca göre borcun sona erip ermeyeceği noktasında toplanmaktadır.
BK’nin 116/1. (TBK 135/1) maddesi, alacaklı ve borçlu sıfatının aynı mal varlığı kesimi içinde, aynı kişide birleşmesinin yarattığı "borcun sona ermesi" sonucu artık ifadan beklenen amaca ulaşılmasının imkansız oluşu olgusuna dayalıdır. Yani kişi kendisinin hem alacaklısı hem de borçlusu olamaz. Yasal düzenleme olmasaydı bile böyle bir ilişkinin doğal sonucu olarak borcun sona erdiği kabul edilebilirdi.
BK’nin 116. maddesine göre birleşmenin var olabilmesi için bir "borcun" varlığı şarttır. Ayrıca borçlu ve alacaklı sıfatlarının aynı kişide toplanması gerekir. Alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide borcun doğumundan sonra gerçekleşen bir birleştirici olay nedeniyle gerçekleşmesi gerekir. En önemlisi birleşmenin alacak hakkı ve edimsel yüküm yönünden aynı mal varlığı kesimi içerisinde bir araya gelmesi şarttır. Bu koşulların gerçekleşmesi halinde birleşmenin sonucu olarak ancak borç sona erer.
Somut olayda, her iki aracın da işleteni-maliki aynı olsa da gerek zarar gören ve gerekse zarar veren araçlar farklı araçlar olup, her bir araç hakkında ayrı ... poliçesi düzenlenmiştir.
Bu nedenle yukarıda açıklanan BK 116 maddesindeki alacak ve borçlu sıfatının aynı kişide ve aynı mal varlığında birleşmesinin gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceği için birleşmenin şartlarının oluştuğu söylenemez.
Kaldı ki, alacaklı ve borçlu sıfatları somut olayda İşleten ...’nde biçimsel olarak birleşse bile, birleşme sigorta sözleşmeleri nedenleri ile aynı mal varlığında gerçekleştiğinin kabulü mümkün değildir. Bu tür olaylarda birleşmenin varlığını düşünmek, işletenin sorumluluğunu 3.kişilere karşı üstlenen ..."nin mal varlığında haksız bir kazanç yaratılmasına, zarar görenin zararını üstlenen kasko sigortasında ise mal varlığının azalması sonucunu doğurur. Bu durumu hukukun korumayacağı açıktır.
Bütün bu açıklamalardan sonra somut olayda, davalı ... sigortacısının, aynı işletenin farklı araçlarını sonuçları, kapsamları, amaçları farklı poliçe ile sigortaladığı, BK’nin 116. maddesindeki birleşme koşullarının aynı kişi ve aynı mal varlığı üzerinde gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacının karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin reddi yönündeki görüşüne katılmıyorum.