
Esas No: 2021/6052
Karar No: 2022/2771
Karar Tarihi: 11.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/6052 Esas 2022/2771 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/6052 E. , 2022/2771 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm :Davacının tazminat talebinin kabulü ile 55.167,43 TL maddi tazminatın el koyma tarihi olan 03.04.2007 tarihinden işletilecek yasal faizle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Zonguldak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/411 Esas – 2012/484 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının tefecilik yapmak suçundan altın ve para niteliğinde malvarlığı değerlerine 03.04.2007 tarihinde el konulduğu düzenlenen iddianame ile de söz konusu malvarlığı değerlerine 20.06.2007 tarihinde iadesine karar verildiği, yapılan yargılama sonunda davacının 2 yıl 1 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezasına hükmedildiği, hükmünün 25.06.2014 tarihinde kesinleştiği, elkoyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 55.163,49.00 TL maddi, tazminatın ıslah ile elkoyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 77.503,45 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacıya ait olup da iadesine karar verilen malvarlığı değerlerinin davacıya iadelerinin yapılıp yapılmadığı, iade yapıldı ise iade tarihi, yapılmadı ise nedeni açıklığa kavuşturulması gerektiği, el koymaya ve el koyma tarihinde yapılan değer tespitine ilişkin belge ve tutanakların aslı ya da onaylı birer sureti de dosya arasına alınması gerektiği, kabule göre de; davacının ıslah talebinin davalı tarafa bildirilmesi gerektiği, davacının ıslah dilekçesinde el konulan malvarlığı değerine karşılık olarak 55.163,49 TL tazminat talep edilmiş olması karşısında talep edilen miktarları geçmeyecek şekilde tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacının ıslah dilekçesinde talep edilen tazminat miktarına ilişkin olarak yasal faizin el koyma tarihinden itibaren istenmesine karşın, kabul edilen tazminat miktarına, dava tarihinden itibaren faiz uygulanmaması gerektiği, davacı yararına hükmedilen toplam tazminat miktarlarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 55.163,49 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden işletilecek yasal faizi ile davalı hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş olup:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine, hükmedilen vekalet ücretinin usulsüz olduğuna ve sair temyiz itirazlarına, davacı vekilinin söz konusu malvarlığı değerlerinin aynen iade talebine ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacıya ait olan altın ve para niteliğindeki malvarlığı değerlerine tefecilik yapmak suçundan 03.04.2007 tarihinde el konulup, 20.06.2007 tarihinde iadesine karar verildiği, ancak zabıt katibinin zimmetine geçirmesi nedeniyle iadesinin yapılamadığı, iade edilemeyen malvarlığı değerlerinin el koyma anındaki piyasa koşullarına uygun fiyatı esas alınarak, tespit edilen miktarın talep uyarınca el koyma anından itibaren yasal faizi ile birlikte hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, malvarlığı değerlerinin dava tarihindeki bedeli hesaplanan dosya kapsamında mevcut 04.04.2016 tarihli bilirkişi raporu uyarınca yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.