Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2878
Karar No: 2014/3289
Karar Tarihi: 10.3.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/2878 Esas 2014/3289 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/2878 E.  ,  2014/3289 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/07/2012
    NUMARASI : 2007/41-2012/353

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın davacı yaya M.. B.."e çarparak ağır derecede yaralanmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, bu davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararları yönünden ıslahla birlikte toplam 12.891,76 TL. maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı Musul için 4.000,00 TL., diğer davacı eş ve çocuklar için 2.000,00"er TL. manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, tedavi giderine yönelik tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
    Davalı sigorta şirketi vekili ile diğer davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, tedavi giderine yönelik talebin feragat nedeniyle reddine, ıslah edilen iş göremezlik zararına yönelik talebin kabulüne, manevi tazminata ilişkin taleplerin ise davacı Musul için 2.000,00
    TL., diğer davacı eş ve çocuklar için 1.000,00"er TL. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1-)Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalılar A. Sos.Hiz.Tem.San.ve Tic.Ltd.Şti. ve Z.. Ç.. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-)Davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    2918 sayılı KTK.nin 109/1.maddesinde "motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." denilmektedir. Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Yine Borçlar Kanunu’nun zamanaşımını düzenleyen 60. maddesinde de“ Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ıttılaı tarihinden itibaren bir sene ve herhalde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene sonra istima olunmaz. Şu kadar ki zarar ve ziyan dâvası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsî dâvaya da o müruru zaman tatbik olunur.” hükmüne yer verilmiştir. Zamanaşımının oluşması için zararın ve tazminat sorumlusunun birlikte öğrenilmesi gerekir. Gerek 2918 sayılı KTK’nin 109/1.maddesi gerekse Borçlar Kanunu’nun 60. maddesinde öngörülen zamanaşımı ve gerekse ceza kanunları gereğince öngörülen ceza zamanaşımı süresinin, zararı ve faili öğrenme tarihinde başlayacağında duraksama bulunmamaktadır. Bu noktada zararın öğrenildiği tarihin belirlenmesinde yarar vardır.
    Öğreti ve uygulamada kabul edilen genel kurala göre, zarar görenin zararı öğrenmesinden amaç, zararın mahiyeti (kapsamı) ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, davayı ciddi ve objektif şekilde desteklemeye ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olmasıdır. Eğer zararın kapsamını belirleyici husus “gelişmekte olan bir durum” ise zamanaşımı bu gelişme sona ermedikçe işlemeye başlamaz. Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, “gelişen durum” aynı olaya ilişkin olarak zaman içinde zararın artması veya yeni zararların doğması halidir. Bundan ayrı, zarar görenin kendi imkanlarıyla ya da başkasının yardımıyla zarar verici fiilin sonuçlarının gidişini ve kesinleşen durumu değerlendirebilmesi gerekir. Özellikle, vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belli bir açıklığa kavuşmaktadır. Zararın mahiyet ve şümulü hiç anlaşılmadan mutlaka haksız eylem tarihinden itibaren dava açılması gerektiği yolundaki bir görüş, “zararı öğrenme” kavramına uygun düşmez. Nitekim, İsviçre Federal Mahkemesi kararları ve öğretide, vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararlarda zamanaşımı süresinin ancak kesin teşhisten, özellikle sürekli sakatlığa ilişkin kesin raporun öğrenilmesinden sonra başlayacağı kabul edilmektedir.
    Somut olayda, davaya konu kaza 13.9.2004 tarihinde gerçekleşmiş, dava fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 01.2.2007 tarihinde açılmış, yargılama sırasında alınan 12.1.2011 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda davacının % 21.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği (sürekli maluliyet) ve 3 ay geçici iş göremezlik süresi tespit edilmiş davacı vekili 12.6.2011 tarihinde ıslah talebinde bulunmuştur.
    Kazaya sebebiyet veren davalı araç sürücüsü davalı hakkında tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralanmaya sebep olmak suçundan açılan ve Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/244-2006/153 E/K. Sayılı dosyasında görülen kamu davasında 01.3.2006 tarihinde verilen şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelere göre 13.9.2004 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucu yaralanan davacının tedavisinin uzunca süre devam ettiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ışığında ve tüm dosya kapsamı itibariyle davacının yaralanmasına bağlı tedavisinin devam edip etmediği, gelişen durumun olup olmadığı, tedavinin hangi tarihte sona erdiği, buna göre zararın kesin olarak gerçekleştiği (öğrenildiği) tarih belirlendikten sonra, davacının ıslah talebinin zamanaşımı süresi içinde yapılıp yapılmadığı tartışılıp irdelenerek davalı sigorta vekilinin zamanaşımı def"i yönünden sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar Ak. Sos.Hiz.Tem.San.ve Tic.Ltd.Şti. ve Z.. Ç.. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı A. Sigorta AŞ"ye geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 75,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar A.Sos. Hiz. Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti ve Z.. Ç.."den alınmasına 10.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi