
Esas No: 2016/2106
Karar No: 2021/2153
Karar Tarihi: 19.04.2021
Danıştay 7. Daire 2016/2106 Esas 2021/2153 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/2106
Karar No : 2021/2153
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: ... Kimya Yağ Sanayi Ticaret Limited Şirketinin 2009 yılı muhtelif dönemlerine ilişkin katma değer ve özel tüketim vergileri, gecikme faizi, özel usulsüzlük cezası, vergi ziyaı cezası ve yargı harcı borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesi uyarınca, ödeme emri içeriğindeki kamu alacağının ortaklardan tahsili cihetine gidilebilmesi için, öncelikle asıl borçlusunun mal varlığından tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmış olmasının icap ettiği; olayda ise, asıl borçlu şirkete ait çeşitli menkul mallar ile hacizli iki adet taşıtın bulunduğu, söz konusu malların ve taşıtların satılarak henüz paraya çevrilmediği, dolayısıyla hakkında takibata konu amme alacağı netleştirilerek borcun ne kadarlık kısmı için davacıya gidildiği ortaya konulmadan, tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı bulunduğu varsayılarak düzenlendiği anlaşılan ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması sonucunda haczedilen malların borcu karşılamaya yetmeyeceği, dolayısıyla amme alacağının tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, asıl borçlu şirketten alacağın tahsiline ilişkin işlemlerin usulüne uygun yürütülmesi sonucu yapılan malvarlığı araştırması neticesinde, şirketin vergi borçlarının şirketin malvarlığından tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından, amme alacağının tahsilini teminen, şirket ortağı olan davacıya hissesi oranında takip yapılıp yapılmadığının araştırılması suretiyle karar verilmesi gerekirken, işbu dava konusu ödeme emirlerinin iptalinde hukuka uyarlık görülmediğinden , kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanun'la eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
... Kimya Yağ Sanayi Ticaret Limited Şirketinin 2009 yılı muhtelif dönemlerine ilişkin katma değer ve özel tüketim vergileri, gecikme faizi, özel usulsüzlük cezası, vergi ziyaı cezası ve yargı harcından oluşan 972.141,07 TL tutarındaki borcun tahsili amacıyla şirkete ait iki adet araç ile muhtelif menkullere haciz konulmuş, bunların borcu karşılamaya yetmeyeceğinin anlaşıldığından bahisle de davacı adına şirket ortağı sıfatıyla ödeme emirleri düzenlenmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Limited şirketlerin amme borçları" başlıklı 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen ve kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları hükme bağlanmıştır.
Belirtilen hükümlere göre, şirket ortağının şirket borcundan dolayı takip edilebilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak asıl borçlu şirket hakkında kesinleşmiş bir vergi borcunun bulunması ve usulüne uygun tüm takip yollarının tüketilmesine karşın, borcun tüzel kişiliğin varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gerekmektedir.
Öte yandan, 6183 sayılı Kanun'un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden; şirket borçlarından dolayı şirket ortaklarına başvurulabilmesi için öncelikle borcun şirket adına kesinleştirilmesi ve şirketin malvarlığından kısmen ya da tamamen tahsil edilememesi veya edilemeyeceğinin anlaşıldığının ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, asıl borçlu şirketten alacağın tahsiline ilişkin işlemlerin usulüne uygun yürütülmesi suretiyle yapılan malvarlığı araştırması neticesinde, şirkete ait menkul mallar ile araçların vergi borçlarını karşılamaya yetmeyeceği anlaşıldığından, amme alacağının tahsilini teminen, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin yukarıda hükmüne yer verilen maddelerde sayılan koşulları sağlayıp sağlamadığının değerlendirilmesi suretiyle karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4.492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5.2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X-KARŞI OY :
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle yerinde olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.