1. Hukuk Dairesi 2017/3065 E. , 2020/830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : YARGILAMANIN İADESİ
Taraflar arasında görülen yargılamanın iadesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Davacı, Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 08.12.2014 tarih, 2014/421 Esas, 2014/885 Karar sayılı dava dosyasında hükme esas alınan 16.06.2006 tarihli belgenin haricen incelenmesi sonucu sahte olduğunun 22.03.2016 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen bu raporun karar tarihinden sonra elde edildiğini ileri sürerek 6100 sy HMKnın m. 375/1-ç uyarınca yargılamanın iadesini istemiştir.
Davalı ..., 16.6.2006 tarihli belgenin sahteliğinin mahkeme kararı ile sabit olmadığını, yargılama sırasında belgenin incelendiğini ve Aziz Oto. Ltd. Şti. yetkilisine ait olduğunun belirlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yargılamanın iadesi istenilen davanın son esas ve karar numarası üzerinden 14.12.2016 tarihli ek kararla HMK."nun 375. maddesinde öngörülen hallerden hiçbirisinin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, yargılamanın iadesi talebi, ayrı bir dava olarak açılır ve incelenir. Başka bir deyişle, diğer davalarda olduğu gibi harçlandırılmış bir dava dilekçesi ile açılır. Hakkında yargılamanın yenilenmesi istenilen davanın devamı niteliğinde olmayıp bilâkis yeni bir davadır. Bu itibarla mahkemece yargılamanın iadesi istenilen davanın son esas ve karar numarası ile dosya üzerinden "Ek Karar" niteliğinde hüküm kurulmasının isabetli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
Bilindiği üzere; yargılamanın iadesi davası, yargılamanın iadesi nedenleri ve bu davalarda izlenecek usul 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 374. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan Yasanın 375. maddesinde; dava dilekçesinde yargılamanın iadesini haklı gösteren sebeplerin açıkça gösterilmesi ile davanın ayrı bir dava olduğu gözetilerek nispi karar ve ilam harcının da alınması gerektiği düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler çerçevesinde somut olay incelendiğinde; yargılamanın iadesini isteyen davacı tarafından herhangi bir harç yatırılmadığı, mahkemece bu hususun gözardı edildiği ve davanın ayrı bir dava olarak yeni esasa kaydedilmediği açıktır.
Hâl böyle olunca, dava konusu taşınmazın değeri üzerinden harç alınması ve davanın yeni bir esasa kaydedilmesinden sonra işin esasına girilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yasal gereklilikler yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.