5. Ceza Dairesi 2014/10154 E. , 2018/196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik (tüm sanıklar hakkında), 6183 sayılı Yasaya muhalefet (sanıklar Selçuk ve Mecnun hakkında)
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında zincirleme biçimde tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün bulunmuştur.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanıklar ve sanıklar müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar ... ve ... hakkında zincirleme biçimde tefecilik ile sanıklar ... ve ... hakkında 6183 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde ise;
5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesindeki "hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu, kamu davasının konusu ile hükmün konusunun maddi olay bakımından aynı olması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 09/10/2007 gün ve 2007/11-44-200 sayılı Kararlarında ve süregelen uygulamalarında vurgulandığı gibi bir olayın açıklanması sırasında başka bir hadiseden söz edilmesinin o hadise hakkında da dava açıldığını göstermeyeceği ve dava konusu yapılan eylemin açıklıkla ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği, bu kapsamda iddianamede, sanık ... hakkında “müşteki ..."nin paraya ihtiyacı olması üzerine ... ve ..."den 20.000 TL ödünç para istediği, şüphelilerin 5.000 TL faiz karşılığı bu parayı verebileceklerini söylemesi üzerine müştekinin ..."dan ..."nın vasıtasıyla aldığı ve ... tarafından doldurulan 25.000 TL çeki..."a verdiği,..."ın çeki aldıktan sonra bankadan para alıp getireceğim diyerek ayrıldığı, daha sonra Beypazarı ilçesindeki bankalardan para çekeceğini söylediği ve geri dönmediği, ... ve ..."ın birlikte hareket ederek müştekileri dolandırdıkları” denmek ve TCK"nın 157/1. maddesinin tatbiki istenmek suretiyle sadece dolandırıcılık suçundan, anılan eyleme iştirak ettiği anlatılan diğer sanık ... hakkında ise dolandırıcılık, tefecilik ve 6183 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından kamu davası açıldığı halde mahkemece, “..., ..., ..., ... ve ..."in katılan ve şikayetçi olan taraflar dışındaki ilçe genelinde bulunan ve sanıkları tanıyan şikayetçi olmayan tanıklar tarafından alınan beyan içeriklerine göre yapılan arama kararı ile sanıklar Selçuk ve Mecnun"un evinde bulunan boş senetler, tapu kayıtları ve bedelli senetlerden de anlaşılacağı üzere tüm sanıkların faiz karşılığında borç para vermek suretiyle geçimlerini sağladıkları ve söz konusu suçu defaaten işledikleri” şeklinde bir kabul ile maddi olay bakımından iddianamenin maddi konusu ile aynı olmayan bir hükümle ve sanık ... hakkında sadece dolandırıcılık suçundan dava açıldığı bu eylemden dolayı beraat kararı verildiği de gözetilmeden yargılamaya devamla tefecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurularak 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Dosya kapsamı, müşteki ve tanık anlatımlarına nazaran sanık ..."dan ödünç para aldığını beyan eden olmaması karşısında faiz karşılığı borç para verme anında oluşan ve sırf hareket suçu niteliğindeki tefecilik suçunu ne şekilde gerçekleştirdiği veya diğer sanıkların eylemlerine hangi aşamada ne şekilde iştirak ettiği, kesin olarak saptanıp, denetime olanak verecek şekilde kanıtlarıyla birlikte açıklanıp karar yerinde tartışılmadan yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
6183 sayılı Yasanın 110. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için amme alacağının tahsili için borçlu hakkında takibe başlanılmasının zorunlu olduğu, hakkında takip yapılan borçlunun kısmen veya tamamen tahsile engel olmak veya tahsili zorlaştırmak maksadıyla mallarından bir kısmını veya tamamını anılan maddede belirtilen seçimlik hareketlerden bir ya da birden fazlasını gerçekleştirmek suretiyle amme alacağının tahsiline engel olması gerektiği, sanık ..."un vergi borcu tehditi altında bulunduğu ve bu sebeple üzerine kayıtlı mal bulundurmayarak tüm malvarlığını eski eşi sanık ... adına kaydettirdiğinin isnat edilmesi karşısında; Selçuk aleyhine amme alacağının tahsili için yapılan herhangi bir takip olup olmadığı, yapılan takip var ise hangi malvarlığı değerlerinin Mecnun"a devredildiği hususunda ilgili kurumlardan gerekli evrakların aslı veya onaylı suretlerinin getirtilerek dosya içerisine alınıp tüm delillerle birlikte değerlendirilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre sanıklar Selçuk ve Mecnun"un hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar... ve... ile sanıklar..ve... müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.