17. Hukuk Dairesi 2016/6912 E. , 2019/1635 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 13/02/2012 tarihinde davacı idaresindeki motosiklet ile plakası tespit edilemeyen beyaz renkli bir araç arasında meydana gelen kazada davacının yaralanarak ameliyata alındığını, 8 ay boyunca ayağı alçılı şekilde kaldığını ancak tedavilere rağmen malul kaldığını, MKÜ araştırma hastanesinden sürekli sakat kaldığına dair sağlık kurulu raporu aldığını, tedavi süresince çalışamadığını, davacının davalı ... tarafından davacıya 28.314,14 TL ödeme yapıldığını, bu miktarın uğranılan zararı karşılamadığını beyanla şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davacıya ödeme yapıldığını, ibranameyle borcun ödendiğinin ispat edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 74.200,84 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu Kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına "neden olması" halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
... Yönetmeliğinin 9/1. maddesine göre ise; "Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak;
a)Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, ... başvurulabilir." düzenlemesi mevcuttur.
Somut olayda; olay tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağında; davacı sürücü idaresindeki motorsiklet ile seyir halindeyken idaresindeki motorsikleti devirerek yaralanması neticesinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacının KTK 66. maddesini ihlal ettiği belirlenmiş, soruşturma dosyası suretinin incelenmesinde; davacının 29.03.2012 tarihinde kolluğa başvurarak plakası ve modelini bilmediği karşı istikametten gelen beyaz renkli araç ile karşı karşıya geldiğini, bu aracın ön tarafına çarptığını, şikayetçi olduğunu beyan etmiş, kolluk görevlilerince tutulan 03.04.2012 tarihli tutanak ile olay yerini gösteren kamera sistemi olmadığını, olayı gören tanık bulunmadığından beyaz renkli araç sürücüsünün tespit edilemediği bildirilmiş, ... C. Başsavcılığı daimi arama kaydı oluşturulmuştur. Mahkemece; alınan hesap raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. Bu durumda, mahkemece; davacı tarafından kazanın plakası tespit edilemeyen aracın çarpması nedeniyle meydana geldiği ileri sürüldüğü ancak kaza tespit tutanağına göre kazanın tek taraflı kaza olarak belirlendiği mahkemenin bu hususta herhangi bir değerlendirme yapmadığı görülmekle tutanak mümzileri dinlenerek ve gerektiğinde kaza mahallinde keşif yapılarak kazanın meydana geliş şekli aydınlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.