17. Hukuk Dairesi 2016/1108 E. , 2019/1652 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.2.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ...geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ile davalı ... vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl dava dosyasında 23/07/2012 tarihli dava dilekçesiyle müvekkili şirketin davalı ...Paz. San. Tic. Ltd Şti"den ...7. İcra Müdürlüğünün 2012/6328 sayılı takip dosyasında alacaklı olduğunu, davalı ..."in davalı şirketin personeli olduğunu, bu davalının uzun zamandan beri davalı şirketin finans müdürlüğünü yaptığını, davacı şirketin davalı şirket hakkında haciz işlemi yapmasına rağmen mahalde alacağı karşılar mal bulunmadığını, yapılan araştırmalar neticesinde davalı şirkete ait...İli, Akdeniz İlçesi, Camişerif Mahallesi, 48 ada, 15 parsel de kayıtlı 1 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin 19/06/2012 tarihinde davalı ..."e ve aradan bir hafta dahi geçmeden diğer davalı ..."ye satıldığının öğrenildiğini ve yapılan devirlerin İcra İflas Kanunu"nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca batıl olduğunu belirterek tasarrufların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiş, yargılama aşamasında yazılı beyanını tekrarlamıştır.
Davalı ... vekili ile davalı ... vekili davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, diğer davalı savunma yapmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; asıl 2014/55 ve birleşen...4.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/18 esas sayılı davalarının kabulü ile;...İli, Akdeniz İlçesi, Camişerif Mahallesi, 48 ada, 15 parsel , 1,3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin 19/06/2012 tarihinde davalı... Gıda ve Ambalaj Pazarlama Sanayi Ticaret Limidet Şirketi tarafından diğer davalı ..."e ve 26/06/2012 tarihinde davalı ... tarafından davalı ..."ye satışına ilişkin tasarrufların davacının...7.İcra Müdürlüğü"nün 2012/6328 ve 2012/7909, ...5. İcra Müdürlüğü"nün 2012/7192,...6. İcra Müdürlüğü"nün 2012/7676 ve...1. İcra Müdürlüğü"nün 2012/8431 sayılı takip dosyalarındaki asıl alacak ve ferilerini karşılayacak oranda iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava İİK’nun 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilen bir yükümlülüğünün gerekçeli kararda hüküm altına alınmamış olmasının çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir.
Tefhim edilen hüküm başka gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt
bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Diğer taraftan 1086 sayılı HUMK.’nun 381.- 389. maddelerinde (6100 sayılı HMK m. 294-297), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HMK 297/II maddesinde; hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut uyuşmazlıkta, yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 27/10/2015 tarihli kısa kararında "Asıl 2014/55 ve birleşen...4.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/18 esas sayılı davalarının kabulü ile;...İli, Akdeniz İlçesi, Camişerif Mahallesi, 48 ada, 15 parsel, 1,3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin 19/06/2012 tarihinde davalı... Gıda ve Ambalaj Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından diğer davalı ..."e ve 26/06/2012 tarihinde davalı ... tarafından davalı ..."ye satışına ilişkin tasarrufların davacının...7.İcra Müdürlüğü"nün 2012/6328 sayılı takip dosyasındaki asıl alacak ve ferilerini karşılayacak oranda iptaline" denildiği halde, gerekçeli kararda "Asıl 2014/55 ve birleşen...4.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/18 esas sayılı davalarının kabulü ile;Mersin İli, Akdeniz İlçesi, Camişerif Mahallesi, 48 ada, 15 parsel, 1, 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin 19/06/2012 tarihinde davalı... Gıda ve Ambalaj Pazarlama Sanayi Ticaret Limidet Şirketi tarafından diğer davalı ..."e ve 26/06/2012 tarihinde davalı ... tarafından davalı ..."ye satışına ilişkin tasarrufların davacının...7.İcra Müdürlüğü"nün 2012/6328 ve 2012/7909, ...5. İcra Müdürlüğü"nün 2012/7192,...6. İcra Müdürlüğü"nün 2012/7676 ve...1. İcra Müdürlüğü"nün 2012/8431 sayılı takip dosyalarındaki asıl alacak ve ferilerini karşılayacak oranda iptaline," şeklinde yazıldığı görülmektedir. Bu durum HMK"nin 294/3.maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre bu aşamada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."ye verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye geri verilmesine 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.