Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5077
Karar No: 2019/1655
Karar Tarihi: 18.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5077 Esas 2019/1655 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/5077 E.  ,  2019/1655 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun ipt...davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş, davalı ... vekilince cevap dilekçesiyle duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.02.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlu ..."nın aleyhine yapılan icra takibini karşılıksız bırakmak amacıyla adına kayıtlı iki taşınmazı 26.7.2006 tarihinde dava dışı ..."a onunda aynı taşınmazları 19.1.2007 tarihinde eşit hisselerle davalılar ...ve ..."a sattığını belirterek taşınmaz satışına ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir, 9.9.2009 tarihli dilekçesi ile ..."ın davaya dahil edilmesini istemiştir.
    Davalı borçluya ilanen tebligat yapılmış savunma yapmamıştır.
    Davalılar ...ve ... vekili,26.7.2006 tarihli tasarrufla ilgili olarak ... aleyhine dava açılmadığından müvekkillerine husumet yöneltilemiyeceğini, müvekkillerinin iyiniyetli 4.kişiler olması nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
    Dahili davalı ... vekili, dava açıldığı sırada davacının, müvekkiline yapılan satışı bildiğinden dahili dava yoluyla taraf teşkili sağlanamıyacağını, müvekkilinin davalı borçludan dava konusu taşınmazlar dışında üç taşınmaz daha aldığını, tapudaki bedel dışında borçluya banka aracılığıyla 309.500 Dolar ve 115.000 Euro ödendiğini, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, Daire’mizin 20/03/2012 Tarih ve 2011/10068 Esas, 2012/3379 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda,Davacının davalı ile yaptığı alışverişin kaynağı satın alıp devrettiği taşınmazlar ve senet miktarı ile tanzim ve vade tarihleri nazara alındığında davalı ... in bir borcu olmaksızın muvazaalı olarak takibe konu senedi düzenleyerek eski tarih atmak sureti ile davacıya verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun ipt...istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun ipt...davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu özelliği nedeniyle iptal davasının dinlenebilmesi için, öncelikle davacının borçludaki alacağının gerçek olması, tasarrufta bulunan kişinin de gerçekten borçlu olması gerekir. Bu nedenle iptal davasında davalı 3.kişi aciz belgesine bağlanan alacağın gerçekte olmadığını savunabilir ve ispat edebilir.
    Somut olayda; davalı borçlu ... vekili, 20/02/2014 tarihinde müvekkilinin ..."i arayarak görüştüklerini, alkol aldıklarını ve müvekkilinin kullandığı Osmanbeydeki evine birlikte giderek alkol almaya devam ettiklerini, davalının müvekkiline uyuşturucu verdiğini, uyuşturucunun etkisi altında, kendini bilmez halde iken, rızası dışında iradesi sakatlanarak ve kandırılarak kendisine davaya ve takibe konu senetlerin imzalattırıldığını, bu bonoların daha sonra ... 25. İcra Müdürlüğünün 2007/3230 sayılı dosyasında takibe konulduğunu, müvekkili hakkında yapılan haksız takibin iptaline, senetlerin iptaline ve borçlu olmadığının tespiti için davacı aleyhine menfi tespit davası açmıştır.
    Ancak bu davada; iddiaların ispatlanamadığı, bono ile ilgili icra takibinin 2007 yılında yapıldığı, icra takibinden sonra bile bu iddialara dayalı bir davanın açılmadığı, imza itirazı ile ilgili iddiaların ispatlanamadığı, davanın kambiyo senedine karşı açıldığı, senede karşı ileri sürülebilecek her türlü iddianın yazılı delil ile kanıtlanmasının gerektiği, davacının iddialarının ispatlanamadığı, davacının iddia ettiği olaylarla ilgili başvurularının olayın olduğu tarihte yapılması gereken başvurulardan olduğu, iddia edilen olayların üzerinden çok uzun süre geçtiği, davacının zamanında yapması gereken başvurularını yapmadığı ve bununda hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar 08/09/2016 tarihinde kesinleşmiştir. Buna göre davacının alacağı kesinleşmiş olmasına rağmen mahkemece; Davacının davalı ile yaptığı alışverişin kaynağı satın alıp devrettiği taşınmazlar ve senet miktarı ile tanzim ve vade tarihleri nazara alındığında davalı ... in bir borcu olmaksızın muvazaalı olarak takibe konu senedi düzenleyerek eski tarih atmak sureti ile davacıya verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle;davacı vekili borçlu ile davalı ... ..."ın aynı muhitte aynı handa aynı işkolunda çalıştıklarını birbirlerini tanıdıklarını ve davalı 3.kişi ..."ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunu iddia ettiği buna göre dosya kapsamındaki ticari sicil kayıtlarından borçlunun ... Tekstil Ltd. Şti ve ... Tekstil"in; davalı 3.kişi ..."ın ise ... Tekstil"in ortağı olduğu anlaşıldığından bu şirketlere ait kuruluşlarından itibaren tüm sicil kayıtları getirtilerek ve ticari defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılarak İİK 280/1 maddeye göre iptal koşullarının bulunup bulunmadığı belirlenmesi,yine borçlunun aynı gün aynı işhanından beş taşınmazı davalı ..."a satmasının hayatın olağan akışına uygun olup olmadığı yönünün karar yerinde tartışılması, diger yandan, davalı 3.kişinin borçludan aldığı beş taşınmaz için tapu dışında yaptığı ödemelerin hangi taşınmaz için nekadar ödeme yaptığı belli olmadığından dava dışı 3 taşınmaz (6,32,49 nolu parseller) yönünden de keşif yapılarak bedel farkı bulunup bulunmadığının tesbiti ile tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gereğine değinilmiştir.
    Bozmaya uyulmakla, davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece yapılacak iş, bozma ilamında işaret edildiği üzere hüküm kurmaktan ibarettir. Dosya kapsamına göre; Davalı borçlu ... ile davalı 3.kişi ... aynı muhitte tekstil işiyle uğraşmakta olup, tanık olarak talimatla dinlenen ... de; “davalı borçlu ...’in ekonomik olarak sıkıntıya girdiğinde gayrimenkullerini satmak istediğini, o zaman piyasadan tanıdıkları ..." a davalı borçlunun rica ederek taşınmazlarını almasını istediğini, söz konusu dükkanların ..."e babasından kaldığından dolayı ileride geri almak maksadıyla ve ..." ın da dükkanları satmak istediğini duyunca ...Kardeşlere satışına aracılık ettiğini” beyan ettiği anlaşılmaktadır.
    Ayrıca; borçlunun aynı gün aynı işhanından beş adet taşınmazı davalı ..."a satmasının hayatın olağan akışına uygun olup olmadığı yönü karar yerinde tartışılmalıdır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalı ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi