
Esas No: 2013/4389
Karar No: 2014/4305
Karar Tarihi: 25.3.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/4389 Esas 2014/4305 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2010/141-2012/588
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın davacı idaresinde bulunan araca çarpması nedeniyle davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000 TL. maddi tazminatın davalılardan, 30.000 TL. manevi tazminatın davalı İ.. P..’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 11.058,48 TL. olarak ıslah etmiş, davacı asıl yargılama aşamasında davalı sigorta şirketi hakkında açtıkları davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davalı İ.. P.. vekili kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davalı Sigorta şirketi hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine, sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın mahsubu ile kalan 1.991,35 TL. maddi, 7.000 TL. manevi tazminatın davalı İ.. P..’dan tahsiline karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayda, olay tarihi, yaralanma şekli, yaralanmadan sonra uzun süre tedavi görmüş olması ve tedavi süreci, yaralanma derecesi,tedavi evraklarına göre birden çok operasyon geçirmiş olması ve davacının kaza nedeniyle bir bacağının kesilmiş olması, %32.3 oranındaki maluliyet durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.