
Esas No: 2014/4793
Karar No: 2014/4548
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/4793 Esas 2014/4548 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 25. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23/09/2013
NUMARASI : 2011/225-2013/227
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkiline ait kamyonun davalıya Kara Taşıtları Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, olay tarihinde aracın park halinde iken çalınması üzerine başvuruya rağmen davalı tarafça bir ödeme yapılmadığını belirterek, araç bedeli olan 50.000,00TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, anlatılan olayların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafça hırsızlığın oluşması için tüm şartların hazırlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 21.000,00TL tazminatın 25.07.2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Rizikonun gerçekleşmesini kusuru ile ağırlaştırdırdığı gerekçesi ile davacının %50 oranında kusuruna dayanarak tazminat miktarından indirim yapılmış ise de gerek genel koşullarda gerekse sigorta poliçesi özel şartlarında tazminat miktarından indirim olarak kusur olgusu düzenlenmemiştir. Ancak, teminat harici hallerin varlığı kanıtlandığı takdirde sigorta şirketi teminatı ödemekten kaçınabilir. Somut olayda davalı tarafından yapılmış böyle bir savunma olmadığı gibi böyle bir delil de sunulmamıştır.
O halde mahkemece, davalının tazminat taleplerinin yukarıdaki hukuksal bilgilere göre değerlendirilmesi gerekirken sigortalının kusurunu ve bu kusuru riziko oranında satın alan sigortacının sorumluluğundan kusura göre indirim yapılmak suretiyle karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davacı tarafça bilirkişi raporuna yapılan itirazda rizikoya konu aracın rayiç değerinin raporda belirtilen miktardan daha yüksek olduğu ileri sürülüp bir kısım deliller de sunulmuş olmasına rağmen, yapılan bu itirazın mahkemece değerlendirilmeksizin karar verilmiş olması da isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.03.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.