Abaküs Yazılım
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/223
Karar No: 2020/345
Karar Tarihi: 02.09.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/223 Esas 2020/345 Karar Sayılı İlamı

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas - Karar No: 2018/223 Esas - 2020/345
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/223
KARAR NO : 2020/345

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
ASLİ MÜDAHİLLER :1-
VEKİLİ :
:2-
VEKİLİ :
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ/İFLAS
DAVA TARİHİ : 06/04/2018
BİRLEŞEN DAVA (Mahkememizin 2018/267 Esas, 2018/566 Karar)
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ/İFLAS
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ: 02/09/2020
K.YAZIM TARİHİ : 07/09/2020
e-imza e-imza e-imza e-imza

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari alım satım ilişkilerinin gerçekleştiğini, davalı borçlunun biriken ve vadesi geçen borçlarını iyi niyetli çabalara rağmen ısrarla ödememesi üzerine müvekkili tarafından ihbarname gönderdiklerini, davalının ihtarı gereği gibi yerine getirmemesinden dolayı İstanbul Anadolu .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, borçlu tarafından ödeme emrini tebellüğ ettiğini ancak borcu olmadığı iddiasıyla takibe itiraz ettiğini, davalının borcu olmadığına dair itirazı yerinde olmamakla beraber kötü niyetli ve haksız olduğunu belirterek, itirazın kaldırılması ile borçlunun iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen 2018/267 esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı borçlu arasında ticari alım- satım ilişkilerinin gerçekleştiğini, davalı borçlunun biriken ve vadesi geçen borçlarını iyiniyetli çabalara rağmen ısrarla ödememesi üzerine müvekkili tarafından Kadıköy .... Noterliğinden 15/09/2017 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarname ile davalıya müvekkil şirkete olan vadesi gelmiş borçlarını derhal ödemesinin ihtar edildiğini, davalı tarafından ihtar gereğinin yerine getirilmediğinden ilgili borçtan dolayı iflas talebiyle takip yapıldığını, borçlu tarafın ödeme emrini tebellüğ ettiğini, ancak borcu olmadığı iddiasıyla takibe itiraz ettiğini, davalının itirazlarının yerinde olmadığını, müvekkilinin alacağının tamamen resmi kayıtlara ve her ay gerçekleştirilen hesap mutabakatlarına dayandığını, ayrıca borçlu hakkında Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/223 esas sayılı dosyası üzerinden iflas talepli dava açıldığını, bu nedenlerle Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/223 esas sayılı dosyası ile birleştirme kararı verilmesini, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kaldırılmasını, borçlunun iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkili şirketin davacı şirketten üretmiş olduğu elektrik sayaçlarında kullanılmak üzere CO taban katı satıl aldığını, satın alınan bu taban kartlarının ayıplı olduğunu, bu hususun davacıya bildirildiğini, müvekkili şirketin ayıplı malları yenisini başka firmalardan temin ettiğini, şirketin zararı olduğunu, gönderilen ihtarnamenin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete davaya konu icra takibi nedeniyle borcunun bulunmadığını, bununla birlikte hiçbir şekilde borcu ve icra takibini kabul etmediklerini, ayıplı mal nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını belirterek, icra takibine müvekkili tarafından yapılan itirazın kabulü ile davacı tarafın %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazmitanı ödemesine karar verilmesini ve davanın reddine karar karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen dosya cevap dilekçesinde; müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkil şirketin davacı şirketten üretmiş olduğu elektrik sayaçlarında kullanılmak üzere CO taban kartı (PCB) satın aldığını, satın alınan bu taban kartlarından 26/05/2016 tarihli partide gönderilen 157.385 adet CO taban kartının üretim aşamasında ayıplı olduklarının tespit edilmesi üzerine davacı şirkete gerek sözlü gerekse mail yoluyla yazılı olarak söz konusu ürünlerin ayıplı olduğunun bildirildiğini, ancak davacı şirketten sorunun çözüme kavuşturulması için gerekli dönüşlerin alınamadığını, ürünlerin atıl bir şekilde durduğunu, müvekkili şirketin dava dışı diğer firmalar tarafından uygulanan gecikme cezasının yanı sıra ayıplı ürünlerin yenisini dava dışı ......Ltd.Şti. şirketinden faturayla satın aldığını, müvekkili şirketin davaya konu taban kartlarını davacı şirketin kusuru nedeniyle zarar ederek başka bir şirketten satın almak zorunda kaldığını, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı gibi takas mahsup talebi uyarınca davacı şirketin ayıplı mal teslimi nedeniyle doğan müvekkili şirket zararlarının.../...
e-imza e-imza e-imza e-imza

.../...hesaplanması halinde müvekkili şirketin alacaklı durumda olduğunun tespit edileceğini, davacı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibine itirazının kabulü ile iş bu davanın ve iflas talebinin reddini, somut olayda kötü niyet tazminatının şartları oluştuğundan takibe konu alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :İstanbul Anadolu .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası, Kadıköy .... Noterliğinin 15.09.2017 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi, Ankara ... Noterliğinin 29.09.2017 tarihli ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi, taraflar arasındaki e-posta yazışmaları, davalı şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası, talimat ile temin edilen 29.04.2019 tarihli bilirkişi raporu, 24.12.2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasında malzeme alım satımına yönelik ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacakla ilgili İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı dosyası ve Ankara Batı İcra Müdürlüğümün ... esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takiplerine davalı yanca yapılan itirazın iptali ve davalının iflasının istemine ilişkindir.
Yukarıda esas numarası yazılı iş bu davanın açıldıktan sonra, davacı ve davalı tarafları aynı olan mahkememizin 2018/267 esas sayılı başka bir dosya üzerinden daha dava açıldığı, mahkememizin 03.10.2018 tarihli kararı ile davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı olduğu belirtilerek 2018/267 esas sayılı dosyanın 2018/223 esas sayılı dosya ile birleştirilmesine ve müteakip işlemlerin 2018/223 esas sayılı dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Asıl dosyada davacı şirket, davalı şirkete başlatmış olduğu İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasında, davacıya 139.043,29TL asıl alacak üzerinden iflas yolu ile adi takip başlatıldığı, davalıya icra ödeme emri gönderildiği, davalı şirketin ödeme emrini 02.11.2017 tarihinde tebliğ aldığı, borçlunun icra takibine itiraz ettiği ve takibin durduğu, birleşen dosyada Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasında, davacıya 663.722,66TL asıl alacak üzerinden iflas yolu ile adi takip başlatıldığı, davalıya icra ödeme emri gönderildiği, davalı şirketin ödeme emrini 05.01.2018 tarihinde tebliğ aldığı, borçlunun icra takibine itiraz ettiği ve takibin durduğu hususları tartışmasızdır.
Dava konusu olayda temel uyuşmazlık; davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı ve yapılmış ise süresinde yapılıp yapılmadığının tespitidir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı borçlu arasında ticari alım satım ilişkilerinin gerçekleştiğini, davalı borçlunun biriken ve vadesi geçen borçlarını iyi niyetli çabalara rağmen ısrarla ödememesi üzerine müvekkili tarafından Kadıköy .... Noterliği'nden 15.09.2017 tarih ve ... yevmiye nolu ihbarname ile davalıya, müvekkili şirkete olan vadesi gelmiş borçlarını derhal ödemesinin İhtar edildiğini, davalı tarafından İhtar gereği yerine getirilmediğinden ilgili borçtan dolayı icra takibi yapıldığını, borçlu tarafın ödeme emrini tebellüğ ettiğini ancak borcu olmadığı iddiasıyla takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin alacağının haklı ve yerinde olduğunu, müvekkilinin alacağının tamamen resmi kayıtlara ve her ay gerçekleştirilen hesap mutabakatlarına dayandığını iddia etmiştir.
Davalı vekili ise savunmasında; müvekkili şirketin davacı şirkete davaya konu icra takibi nedeniyle borcunun bulunmadığını, bununla birlikte hiçbir şekilde borcu ve icra takibini kabul anlamına gelmemekle kaydıyla bir an için müvekkili şirketin davacı şirkete borcu olduğu kabul edilse dahi belirtmiş oldukları ayıplı mal teslimi nedeniyle müvekkili şirketin zararları takas edildiğinde müvekkili şirketin huzurdaki davada borçlu değil tam aksine alacaklı konumuna geleceğini, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla.../...
e-imza e-imza e-imza e-imza

.../...yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde müvekkili şirketin davacı şirketten ayıplı mal teslimi nedeniyle alacaklı olduğu dikkate alındığında takas-mahsup talepleri karşısında müvekkili şirketin davacı şirkete borçtu olmadığının bu yönüyle de ortaya çıkacağını savunmuştur.
Davalı tarafından ayıp iddiasında bulunması nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi ...'in 29.04.2019 havale tarihli raporuna göre; 157.385 adet olarak sipariş edilen ve teslim alınan kartlardan "..." 103.469 adedinin görüldüğü, örnekleme alınan kartlarda gözle herhangi bir oksitlenme ya da bozulma görülmemekle beraber, üretim hattından geçtikten sonra gizli ayıplı olduğunun anlaşıldığı, kartların asıl üretici firmasından ... (...., Ltd.) kaynaklı üretim hatası olduğu, saklama koşulları yeterli seviyede olmasına rağmen 26.05.2016 teslim tarihi ile 20.10.2016 ilk ihbarın yapıldığı tarih dikkate alındığında, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı, öte yandan bilirkişi ...'nun 24.12.2018 havale tarihli raporuna göre; davacı .... A Ş. tarafından davalı ... A.Ş. adına düzenlenen 20 05 2016 tarihli, ... irsaliye nolu faturada 5 farklı ürünün yer aldığı, söz konusu fatura incelendiğinde; ... 10 000 Adet 0 8499 USD 8.499.00 USD, (...9.898 Adet 0.9032 USD 8.939,87 USD,... 157.335 Adet 0,419 USD65.94432 USD,...226.116 Adet 0,5597 USD 126.557,13 USD,...9 800 Adet1.23 USD12.054.00 USD, ödenecek Tutar 221.994,31 USD olup, ödenecek toplam tutarın 662,209,03TL olduğu, Söz konusu faturanın altında, 3. sırada yer alan ürün ile ilgili olarak; “... Taban Kartı Yeni ...” ibaresinin yer aldığı, söz konusu malzemenin, davalı tarafından ayıplı/kusurlu olduğu ileri sürülen malzeme olduğunun anlaşıldığı, belirtilen ürünün davalı tarafından teslim alınmasından sonra “Uygunsuzluk Tespit Formu" düzenlendiği, davalı ... San. ve Sağlık Hiz A.Ş. Tarafından düzenlenen “Uygunsuzluk Tespit Formu'nda" Tespit Edilen Aksaklıklar/Öneriler SMD Üretim Sonucu başlığı altında özetle; ... (...) firmasından gelen ... ... 'tenle yüzey sonlandırma sorunu olduğu, ekte resimlerde gösterildiği gibi kalay sorunu yaşandığı, Smd Dizgisi yapılan her blokta lehim alamayan smd malzemelerin mevcut olduğu, Pcb'deki ekte gösterilen pozisyonların lehim alamadığı, normal şartlarda bu Pcb'lerin seri üretime uygun olmadığı, oluşan hataların smd hattındaki performansı düşürdüğü, havya ile yapılan müdahalelerin ise üretim kalitesini doğrudan etkilediği, bu tarz kalay sorunu olan(yüzey sonlandırma işlemi) pcb'lerde yaşanan sorunların önceden tespiti ve gözle görülmesinin mümkün olmadığı, üretim aşamasında ortaya çıktığı, 26.05.2016 tarihinde gelen pcb'ler içerisinde çıkmakta olan bu sorunun 157.385 adetlik partiye ait olduğu, ifade edilmekle birlikte “Uygunsuzluğun Takip Tarihi” 10.10.2016 olarak belirtildiği, söz konusu rapora istinaden davalı tarafından davacıya 20.10.2016 tarihli e-posta gönderildiği, davalı .... A. Ş. Satınalma Müdürü ... tarafından 20.10.2016 tarihinde, <....com tr> adresinden davacı .... A.Ş. Yönetici Asistanı ... <...... com tr> adresine ve davalı firma çalışanlarına gönderilen e-postada aynen, "... hnm merhaba; geçenlerde telefonda görüştüğümüz konu ile ilgili detaylar aşağıdaki ve ekteki gibidir. Sevke konu malzemeleri risk alıp dizgi hattına teslim edemiyoruz. Dolayısıyla, 157.385 adet yani tamamı ile ilgili sizlerden yol gösterici olmanızı rica ediyoruz. Nasıl bir yol izleyelim teşekkürler. " hususları belirtildiği, davacı ... .... A Ş. Yönetici Asistanı ... tarafından 20.10.2016 tarihinde, davalı .... A Ş. Satınalma Müdürü ve diğer davalı firma çalışanlarına gönderilen e-postada; kendilerine iletilen raporu üreticilerine aktardıklarının belirtildiği, daha sonra davacı firma çalışanı ... ile davalı firma çalışanı ... arasında surece ilişkin çeşitli e-posta yazışmaları olduğu ve 04,11.2016.../...
e-imza e-imza e-imza e-imza

.../...tarihinde davacı firma çalışanı ... tarafından davalı firma çalışanı ... ve diğer davalı firma çalışanlarına gönderilen e-postada;firmadan gelen raporun ekteki gibi olduğu, kontrol ve düşüncelerini rica ettiklerinin belirtildiği, davalı firma tarafından malzemelerin hatalı olduğunun davacı firmaya bildirilmesi üzerine, davacı firma tarafından üreticiden (..., Ltd) rapor istendiği, bunun üzerine hatalı ürünler ile ilgili üretici tarafından rapor düzenlendiği, hatalı olduğu ileri sürülen ... isimli ürüne ait üretici raporunun 8. sayfasında; “Through the above we analysis the root cause was the boards exceed .sheif life (six month) lead the surface oxidation, after reflow resul! this issue happen" ifadelerinin geçtiği, buradan anlaşılacağı üzere ürünün raf ömrünün geçmesinden dolayı yüzeyde meydana gelen oksitlenmenin sorunun ana kaynağını oluşturduğunun belirtildiği, bu itibarla, davalının davacıdan 20.05.2016 tarihli, ... irsaliye nolu tarihli fatura ile 157.385 adet "... Taban Kartı Yeni ..." isimli ürün aldığı, söz konusu malzemelerle ilgili olarak davalı firmanın 10.10.2016 tarihli “Uygunsuzluk Tespit Formu” düzenlendiği, daha sonra davalı firma tarafından davacı firmaya söz konusu ürünlerdeki uygunsuzluğa ilişkin 20.10.2016 tarihli e-posta gönderildiği, dolayısıyla davalı tarafından kusurlu olduğu iddia edilen ürünlerle ilgili fatura tanzim tarihinden yaklaşık 5 ay sonra davacı tarafa söz konusu durumun bildirildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kaııunu’nuıı “Ticari satış ve mal değişimi " başlıklı 23/l-c maddesi; "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır" hükmüne amirdir.
Borçlar Kanununun 223. maddesi ise, "Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş saylır." hükmüne amirdir.
Somut olayda, davalının fatura tarihinden 5 ay sonra davacıya bildirimde bulunduğu, ayrıca üretici raporunda da ürünün raf ömrünün geçmesinden dolayı yüzeyde meydana gelen oksitlenmenin sorunun ana kaynağını oluşturduğunun belirtildiği, Yargıtay .... Hukuk Dairesinin 2016/1974 E., 2016/15653 K , 12.12 2016 tarihli kararında; "Davacının mesleğinin elektronik tamircisi olduğu da gözetildiğinde satın aldığı malları 6102 sayılı TTK'nun 23. maddesinde öngörülen süreler içerisinde inceleyip varsa ayıp durumunu tespit etmesi mümkün iken bu süreleri geçirdikten sonra kargo yoluyla ayıp ihbarında bulunduğunu beyan etmesi karsısında somut olay bakımından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığının kabulü gerekir.
Bu itibarla davanın reddi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde hüküm kurulduğu, dava konusu olayda da davalının bir elektronik firması olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, davalının TTK’nın 23. maddesinde ve BK.'nun 223. maddesinde öngörülen süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Asıl dava açısından, davacı .... A.Ş.’nin 01.11.2017 takip tarihi itibariyle davalı ... San. ve Sağlık Hiz. A.Ş.'den 139.006,16TL alacaklı olduğu, davalının takibe yaptığı itirazın yerinde bulunmadığı, bu çerçevede,.../...
e-imza e-imza e-imza e-imza

.../...takibin devamının gerektiği, Birleşen 2018/267 esas sayılı dava açısından davacı .... A.Ş ’nin 04.01.2018 takip tarihi itibariyle davalı ... San. ve Sağlık Hiz. A.S. 'den 663.722.66 TL alacaklı olduğu, davalının takibe yaptığı itirazın yerinde bulunmadığı, bu çerçevede, takibin devamının gerektiği kanaatine varıldığından ve Ankara Batı İcra Dairesinin ... esas sayılı takip dosyasının ve İstanbul Anadolu ... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasının kapak hesabı doğrultusunda mahkememizin 04.03.2020 tarihli 1 ve 2 nolu ara kararları uyarınca; Asıl dava yönünden; davalının İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasına yönelik itirazının kesin olarak kaldırılmasına, İtiraz kesin olarak kaldırıldığından iflas takibi kesinleştiğinden İİK.nun 158.maddesi gereğince iflas davasının ilanına, davacı tarafa 35.000,00TL iflas avansını yatırmak üzere davacı tarafa 2 hafta süre verilmesine, davalıya anapara karşılığı 225.359,28 TL, tahsil harcı, bakiye harç karşılığı 10.253,85 TL, başvurma harcı karşılığı 31,40 TL icra vekalet ücreti 24.225,15 TL, toplam faiz miktarı karşılığı 52.147,30 TL masraf karşılığı 36,20 TL olmak üzere toplam 312,053,18 TL'nin ifa veya mahkeme veznesine depo etmesi için İİK.nun 158,ıı,c.3 maddesi uyarınca 7 gün kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde borcun ödenmemesi veya mahkememiz veznesine depo edilmemesi halinde davalının iflasına karar verileceğinin ihtarına, birleştirilen Mahkememizin 2018/267 esas sayılı dava yönünden; davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasına yönelik itirazının kesin olarak kaldırılmasına, İtiraz kesin olarak kaldırıldığından iflas takibi kesinleştiğinden İİK.nun 158.maddesi gereğince iflas davasının ilanına, masrafın davacının gider avansından karşılanmasına, Davacı tarafa 35.000,00TL iflas avansını yatırmak üzere davacı tarafa 2 hafta süre verilmesine, davalıya anapara karşılığı 1.085.071,62 TL, tahsil harcı, bakiye harç karşılığı 49.370,76 TL, başvurma harcı karşılığı 35,90 TL icra vekalet ücreti 70.777,51 TL, toplam faiz miktarı karşılığı 388.916,42 TL masraf karşılığı 5,20 TL olmak üzere toplam 1.594.177,41 TL.nı ifa veya mahkeme veznesine depo etmesi için İİK.nun 158,II,c.3 maddesi uyarınca 7 gün kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde borcun ödenmemesi veya mahkememiz veznesine depo edilmemesi halinde davalının iflasına karar verileceğinin ihtarına karar verildiği, gerekli ilanların yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf toplam 70.000,00TL iflas avansı süresi içerisinde yatırıp dosyaya makbuzunu ibraz etmiştir.
Davalı tarafa tespit edilen bedelleri ifa veya mahkeme veznesine depo etmesi için İİK.nun 158,II,c.3 maddesi uyarınca tebligatın tebliğinden itibaren 7 gün kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde borcun ödenmemesi veya mahkememiz veznesine depo edilmemesi halinde davalının iflasına karar verileceğinin bilinmesine, bu hususta duruşma tutanağının ve meşruhatlı davetiyenin davalıya tebliğine karar verilmiş, davalı tarafa usulüne uygun meşruhatlı davetiye ile duruşma tutanağı tebliğ edilmesine rağmen asıl dosya yönünden 312.053,18TL, birleşen dosya yönünden 1.594.177,41TL'nin mahkememiz veznesine depo edilmediği gibi davacı tarafa da herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşıldığından, asıl dava yönünden davanın kabulü ile davalının iflasına, her ne kadar davacı birleşen 2018/267 esas sayılı dava dosyasında da davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de; mahkememizin 2018/223 esas sayılı dosyasında davalı şirketin iflasına karar verildiğinden, konusu kalmayan davalı şirketin iflasına karar verilmesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
6100 sayılı HMK.'nun 304/1 maddesine göre; "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir." hükmü dikkate alındığında, davalı şirketin adının ....../...
e-imza e-imza e-imza e-imza

.../...Anonim Şirketi olarak değiştirildiği anlaşıldığından, hüküm fıkrasında davalı şirketin eski ve yeni unvanın yazılmasına ve hüküm fıkrasının bu şekilde tashihine karar vermek gerekmekle aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden;
A)Davacının davasının KABULÜ ile Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun ... ticaret sicil nolu Eski Ünvanı (... Sanayi ve Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi), yeni ünvanı ... Anonim Şirketinin 02.09.2020/2020 günü saat 09.42 itibariyle İFLASINA,
B)İİK nun 166 maddesi gereklerinin yerine getirilmesi için karardan bir suretinin ve iflas avansının derhal Ankara Batı İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
C)Davalının iflasına karar verildiğinin Ankara Ticaret Sicil Memurluğuna bildirilmesine,
D)Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
E)Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
F)Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
G)Davacı tarafından sarf edilen 575,10TL tebligat ve posta gideri, 1.800,00TL bilirkişi ücreti ile 1.057,28TL basın ilan kurumu masrafı olmak üzere toplam: 3.432,38TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Birleşen dava yönünden;
A)Asıl davada Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun ... ticaret sicil nolu Eski Ünvanı (... Sanayi ve Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi), yeni ünvanı ... Anonim Şirketinin 02.09.2020 günü saat 09.42 itibariyle İFLASINA karar verildiğinden konusu kalmayan iflas davası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B)Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
C)Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
D)Davacı tarafından sarf edilen 57,00TL tebligat ve posta gideri yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

Dair, davacı vekili ve Asli müdahil ... A.Ş. ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, İstinaf yasa yolları açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle hükmün istinaf edilebileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/09/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi