
Esas No: 2018/3110
Karar No: 2022/1200
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/3110 Esas 2022/1200 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanıkların 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan beraat kararı verilen dava mahkeme tarafından incelenerek, suçta kullanılan kepçenin müsadere edilmesine dair temyiz itirazları reddedildi. Ancak mahkeme, sanıkların izinsiz olarak kazı yapmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, mahkumiyet hükmü tesis edilmesi gerektiğini ifade etti. İddianamede yer alan 6 adet eserin sanık üzerinden çıkarılmasıyla ilgili olarak ise, uzman bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, kültür varlığı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği hatırlatıldı. Sanık ölümü nedeniyle açılan dava düşürüldü. Kararın gerekçesi 5271 sayılı CMK'nın 302. maddesinin 2. fıkrası ve 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: 2863 sayılı Kanun, 64/1. maddesi TCK, 5271 sayılı CMK'nın 302. maddesi ve 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin suçta kullanılan kepçenin müsadere edilmesi gerektiğine, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Olay günü saat 12:45 sıralarında, Kurfallı Köyü, Yarıntıbağları mevkinde kepçe ile izinsiz kazı yapıldığı ihbarının alınması üzerine olay mahalline giden kuvveleri tarafından kepçe ile kazı yapıldığının görüldüğü, sanık ... ile yapılan mülakatta arazinin kendisine ait olduğunu ve su çıkartmak amacıyla araziyi kazdırdığını söylediği, sanığa su çıkartmak için Devlet Su İşleri Müdürlüğünden sondaj izni olup olmadığı sorulduğunda sanığın herhangi bir makamdan izin almadığını beyan ettiği, kepçeyi sanık ...’nın kullandığı, kazının 5,5 metre derinliğinde, 4.5 metre genişliğinde ve 17 metre uzunluğunda olduğunun olay yeri görgü ve tespit tutanağında belirtildiği, Bergama Müzesi Müdürlüğünde görevli arkeolog bilirkişiler tarafından düzenlenen 27/02/2014 tarihli raporda, davaya konu yerin, tespit ve tescili yapılmış olan sit alanları içerisinde yer almamakla birlikte, alanda suç tarihinden önce yapılan inceleme sonucunda, muhtemelen Roma dönemine ait mimari yapı kalıntısı ile çevredeki tarlaların yüzeyinde değişik dönemlere ait seramik ve cam parçaları, antik dönem mimarisine ait işlenmiş taşlar tespit edilmesi üzerine, alanın ve çevresinin 2863 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilerek, koruma önlemlerinin alınması ve tesciline yönelik sit sınırlarının belirlenerek koruma altına alınmasının uygun olacağı görüşü ile hazırlanan 17/01/2014 tarihli raporun, İzmir II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne iletildiğinin ve tescil çalışmalarının devam ettiğinin belirtildiği, sanıklar aşamalardaki savunmalarında atılı suçlamayı kabul etmeyerek su bulmak için kazı yaptıklarını beyan etmişler ise de, ilgili kurumlardan izin alınmaksızın, toprağın kepçe ile 5,5 metre derinliğinde, 4,5 metre genişliğinde ve 17 metre uzunluğunda kazılmak suretiyle su çıkarılmaya çalışılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve sanıkların savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik bulunduğu gözetilerek, sübut bulan izinsiz kazı yapmak suçundan sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü tesis edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “olayın meydana geldiği saat, kazı yapılan yerin kültür varlığı barındırdığına dair herhangi bir belirleme olmayışı, sanıkların yanında dedektör yahut kültür varlığı aramada kullanılacak herhangi bir alet bulunmadığı, ilçenin genel olarak tarih mirası üzerine kurulu bir yer olmasının kazı yapma işlemini kültür varlığı bulmak amacına özgülemeye yetmeyeceği, sanık savunmalarının aksine dosyada kesin ve yeterli deliller bulunmadığı, sanık ...'tan ele geçen eşyaların kazı yapılan yerden temin edildiği yönünde bir kesinlik de bulunmadığı” şeklindeki dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
2- Bergama Cumhuriyet Başsavcılığının 14/03/2014 tarih ve 2014/441 Esas sayılı iddianame içeriğine göre, sanık ...’a ait çanta içerisinden 6 adet eser ele geçirildiği belirtilerek, kültür varlıklarına ilişkin olarak sanık ... hakkında dava açıldığı, sanığın savunmasında, kültür varlığı bulduğunda Kemeraltı’ndaki takıcılara sattığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, dava konusu eserler üzerinde, üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgisi, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadıkları tespit edilerek, sonucuna göre sanığın anılan Kanunun 67/2. maddesi uyarınca “kültür varlığı ticaretine aykırılık” suçundan hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanık hakkında bu suça ilişkin olarak hüküm kurulmaması,
3- UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneğinde sanık ...’in 04/02/2020 tarihinde temyiz aşamasında öldüğünün tespit edilmiş olması karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Nedenleriyle, hükmün 5271 sayılı CMK'nın 302. maddesinin 2. fıkrası ve 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA; 17/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.