16. Hukuk Dairesi 2013/7403 E. , 2013/7702 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda Anıtlı Köyü çalışma alanında bulunan 133 ada 8 parsel sayılı 666.09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Sefre Aydın adına tespit edilmiş, 02.02.2012 tarihinde satış suretiyle davalı ..."a intikal etmiştir. Davacı taraf kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle murisleri adına tespit edilen 133 ada 7 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün nizalı 133 ada 8 parsel sayılı taşınmazda kaldığını ileri sürerek, bu bölümün tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 29.55 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 15.62 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacı tarafa ait 133 ada 7 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Mahkemece davacı taraf yararına kadastro tespit tarihine kadar temyize konu (A) ve (B) harfleri ile belirtilen yerlerde edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıklar, temyize konu taşınmaz bölümü üzerinde davacı tarafça sürdürülen zilyetlik hususunda çelişkili beyanlarda bulunmuş olmalarına rağmen mahkemece çelişkinin giderilmesi yoluna gidilmemiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile önceki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, fen bilirkişi raporunda duvar olarak belirtilen yerin taşınmazlar arasında sınır olup olmadığı, kim tarafından yaptırıldığı ve kime ait olduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, alınan beyanlar ile önceki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.