21. Hukuk Dairesi 2019/449 E. , 2019/7453 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki tespit davası nedeniyle verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 20/05/2015 gün ve 2015/4303 Esas - 2015/11251 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından süresi içinde maddi hatanın düzeltilmesi yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Yargıtayca onanan kararda tavzih yapılamayacağından Adana 2. İş Mahkemesi" nin 2013/280 E. 2014/511 K. sayılı ve 13/11/2018 tarihli davacının tavzih talebinin reddine ilişkin ek kararına yönelik davalı kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan ek kararın ONANMASINA,
2- Davalı kurum vekilinin maddi hataya ilişkin talebine gelince; İstem, maddi yanılgının düzeltilmesine ilişkindir.İş Mahkemeleri Kanununun 8/3. maddesi gereğince İş Mahkemelerinden verilen kararlara ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu kapalıdır. Ancak; Yargıtay onama ya da bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunduğu hallerde, dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür. Zira maddi yanılgıya dayalı olarak verilmiş onama ya da bozma kararları ile hatalı biçimde hak sahibi olmak, evrensel hukukun temel ilkelerine ters düştüğünden karşı taraf yararına sonuç doğurmamalıdır. Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Maddi yanılgı kavramından amaç; Hukuksal değerlendirme ve denetim dışında, tamamen maddi olgulara yönelik, ilk bakışta yanılgı olduğu açık ve belirgin olup, her nasılsa, inceleme sırasında gözden kaçmış ve bu tür bir yanlışlığın sürdürülmesinin Kamu düzeni ve vicdanı yönünden savunulmasının mümkün bulunmadığı, yargılamanın sonucunu büyük ölçüde etkileyen ve çoğu kez tersine çeviren ve düzeltilmesinin zorunlu olduğu açık yanılgılardır.Uygulamada zaman zaman görüldüğü gibi, Yargıtay denetimi sırasında, uyuşmazlık konusuna ilişkin maddi olgularda, davanın taraflarında, uyuşmazlık sürecinde, uyuşmazlığa esas başlangıç ve bitim tarihlerinde, zarar hesaplarına ait rakam ve olgularda ve bunlara benzer durumlarda; yanlış algılanma sonucu, açık ve belirgin yanlışlıklar yapılması mümkündür. Bu tür açık hatalarda ısrar edilmesi ve maddi gerçeğin göz ardı yapılması, yargıya duyulan güven ve saygınlığı sarsacağı gibi, Adalete olan inancı ortadan kaldırır ve yok eder.Bu nedenledir ki; Yargıtay; bu güne değin maddi yanılgının belirlendiği durumlarda soruna müdahale etmiş baştan yapılmış açık maddi yanlışlığın düzeltmesini kabul etmiştir. Kaldı ki kimi açık maddi yanılgıya dayalı ve yanlışlığı son derece belirgin haksız ve adaletsiz sonuçların giderilmesi kamu düzeni açısından zorunludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2002/10-895E ve 2002/838K, 2003/21-425E ve 2003/441K sayılı kararları da bu doğrultudadır.Dava, davacının 01/01/1998 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 01/06/1999-31/12/1999 ve 01/06/2002-01/06/2004 tarihleri arasında 2926 sayılı yasaya göre tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespiti ile her iki taraf lehine karşılıklı vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir. İş bu karar, Dairemizin 20/05/2015 tarih 2015/4303 Esas ve 2015/11251 Karar sayılı kararı ile onanmış ise de; vekili bulunmadığı halde davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği anlaşıldığından, Dairemizin anılan kararın onanmasına ilişkin 20/05/2015 tarih 2015/4303 Esas ve 2015/11251 Karar sayılı ilamının maddi yanılgıya dayalı olması nedeniyle kaldırılması gerekmektedir.Şu halde, istemin kısmen kabulüne ilişkin kararda, vekili bulunmadığı halde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca hüküm düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı kurum vekilinin isteminin kabulü ile Dairemizin maddi hataya dayalı 20/05/2015 tarih 2015/4303 Esas ve 2015/11251 Karar sayılı ONAMA kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Hüküm fıkrasının davacı lehine vekalet ücretine ilişkin 3. bendinde yer alan “Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin tümüyle silinerek hükümden çıkartılmasına,
Hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 03/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.