16. Hukuk Dairesi 2013/8174 E. , 2013/8343 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu İsmetpaşa Mahallesi çalışma alanında bulunan 623 ada 29 parsel sayılı 14.015,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan söz edilerek hali arazi vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 623 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 28.12.2012 tarihli fen bilirkişinin rapor ve krokisinde (B) harfiyle gösterilen 1.090,84 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf, kadastro sırasında hali arazi niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmaz bölümünün, kadastrodan önceki nedene dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dava konusu taşınmaz, hali arazi niteliği ile tespit gördüğü halde mahkemece, tespit tarihinden önce taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun tarımsal kullanım bulunup bulunmadığı, varsa zilyetliğin tespit tarihine kadar en az 20 yıl aralıksız sürdürülüp sürdürülmediği konusunda yeterli teknik araştırma yapılmamış, bu konuda en etkili yöntem olan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, tespit tarihi 21.5.2002 olduğuna göre, bu tarihten geriye doğru en az 20-25 yıl öncesine ait beşer yıllık periyotlarda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından temin edilerek jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi aracılığı ile kadastro paftası haritalarar üzerinde işaretlenerek inceleme yapılması, tespit tarihinden önceki 20 yıllık dönemde ve tespit tarihi itibarı ile dava konusu taşınmaz bölümünün hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, hangi nitelikte bulunduğu konusunda tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında dinlenecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından, yeniden taşınmazın bölümünün öncesinin ne olduğu imar-ihyaya muhtaç olupolmadığı, imar-ihya edildi ise ne zaman tamamlandığı ilk kez hangi tarihte kim tarafından kullanıldığı, kullanımın ne zamandır, ne sıfatla, kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü konusunda ayrıntılı, olaylara dayalı beyan alınmalı, ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenerek gerekçeli, denetime açık, karşılaştırmalı rapor istenmeli, hali arazi niteliğindeki dava dışı diğer bölümler ile dava konusu bölüm irdelenerek dava konusu taşınmaz bölümünün niteliği, imar-ihya gerektirmiş olup olmadığı, öyle ise imar-ihya edilip edilmediği, edilmiş ise yapılış tarzı açıklatılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılık giderilmeli, HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, taşınmazı davacıya devreden babası ve davacı adına senetsizden zilyetliğe dayalı olarak tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak varsa, bu şekilde tespit edilen taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilerek dosyasına konulmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 17.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.