
Esas No: 2013/9511
Karar No: 2013/8510
Karar Tarihi: 19.09.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9511 Esas 2013/8510 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kışla Köyünde yapılan arazi kadasrosu sırasında 1386 ve 1387 parsel sayılı 29.480,62 ve 5.442,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 1386 sayılı parsel arazi kadastrosu sırasında çalılık niteliği ile Hazine adına, 1387 sayılı parsel kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı ...adına tarla niteliği ile tespit ve tescil edilmiştir. Yine Kışla köyünde bulunan 106 ada 1 sayılı parsel ise kullanım kadastrosu sırasında taşınmazların beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca “Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın ... oğulları... ve ..."in kullanımlarında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar Recep ve ..., adlarına zilyetlik şerhi verilen 106 ada 1 sayılı parsele komşu olan 1386 ve 1387 parsel sayılı taşınmazların murisleri ..."dan intikal ettiği ve kullanımlarında olduğu iddiasıyla adlarına zilyetlik şerhi verilmesi için dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar Recep ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli 1386 ve 1387 sayılı parseller ile 106 ada 1 sayılı parselin orman vasfı ile tapuya bağlandığı, bu niteliklerini kaybederek orman sınırları dışına çıkarılsalar bile zilyetlik yolu ile kazanılamayacakları gerekçesi ile davacıların istemi mülkiyete yönelik kabul edilmek suretiyle karar verilmiştir. Ancak davacılar kullanım kadastrosu sırasında adlarına zilyetlik şerhi verilen 106 ada 1 sayılı parselin etrafındaki 1386 ve 1387 sayılı parselleri dava ederek bu parseller üzerinde zilyetliklerinin bulunduğu şerhi verilmesi için dava açmışlardır. Mahkemece yapılan keşif ve uygulama sonucunda 1386 ve 1387 sayılı parsellerin 3402 sayılı Kadastro Yasası"na 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile getirilen Ek 4. madde kapsamında kullanım kadastrosuna tabi tutulan yerlerden olmadığı anlaşılmakta olup bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, gerekçenin bu şekilde düzeltilerek sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.