
Esas No: 2018/15167
Karar No: 2018/19804
Karar Tarihi: 06.12.2018
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15167 Esas 2018/19804 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tazminat
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 6.360,12 TL ecrimisilin işgal tarihinden itibaren kademeli yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkili idarenin 1049 ada, 22 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının 01/01/2006 ile 31/12/2010 tarihleri arasında taşınmazın 2. katına tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 01/01/2006-31/12/2010 tarihleri için 6.600.00 TL ecrimisilin işgal tarihinden itibaren kademeli yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir .
Davalı; müezzin olarak görev yaptığını, Aralık 2003’te göreve atandığında cami avlusunda bulunan binanın 2. katına yerleştirildiğini, 3 katlı taşınmazın alt katının Kuran Kursu olduğunu, 1. katının imam lojmanı ve 2. katının da 30-35 yıldan beri kullanıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur .
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 6.360,12 TL ecrimisilin işgal tarihinden itibaren kademeli yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece, 2011/307 Esas ve 2012/366 Karar sayılı kararla davanın reddine karar verilmiş olup davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 15.10.2012 tarih, 2012/16804 Esas, 2012/21545 Karar sayılı ilamıyla: “... Öyle ise mahkemece, öncelikle davacıdan dava konusu ecrimisil talep edilen yerin neresi olduğu açıklattırılıp, ardından mahallinde yapılacak keşif neticesinde davalının dava konusu bu yeri işgal edip etmediği belirlenip, eğer bir işgal var ise davalının bu yerde ne sıfatla bulunduğu, bu yer eğer lojman ise, lojmanın davalıya tahsis edilip edilmediği araştırılıp, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir ...” gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur .
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir; ancak hükmüne uyulan bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir . Davalının dava konusu yerde ne sıfatla bulunduğu, bu yer eğer lojman ise, lojmanın davalıya tahsis edilip edilmediği ( Mahkeme dosyası ekinde bulunan , aynı yerde 1.katı kullanan cami imamının davalı, Vakıflar Bölge Müdürlüğünün davacısı olduğu ... 14.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/815 esas no’lu dosyasında bahsi geçen muvafakat durumu da değerlendirmek suretiyle) araştırılmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir .
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.