Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6315
Karar No: 2018/19805
Karar Tarihi: 06.12.2018

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/6315 Esas 2018/19805 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/6315 E.  ,  2018/19805 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım, Ecrimisil Ve Tazminat


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, müvekkilinin kayden maliki olduğu taşınmaza davalının tecavüzde bulunduğunu, taşınmazda bulunan evini de yıktığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, muhdesatın kal’ine, ecrimisile ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, çekişmeye konu taşınmazı 2007 yılı başlarında davacıdan haricen satın aldığını, 50.000 TL nakit verip, bakiye 457.000 TL için ise senet verdiğini, davacının taşınmazı devretmediği gibi, verdiği senedi de ... 17. İcra Müdürlüğünün 2007/2491 Esas sayılı dosyasından takibe koyduğunu, iyi niyetli olarak bina yapıp, fidan diktiğini, faydalı masraflar yaptığını, Türk Medeni Kanunu’nun 907. maddesi hükmü gereğince yaptığı masraflar ve ödediği miktar üzerinden hapis hakkı tanınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece ilk kararda, davacının iddialarının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, yargılama giderleri ise taraflar arasında paylaştırılarak davalı taraf yararına da vekalet ücreti takdir edilmiştir. Karar taraf vekillerince temyiz edilmiş ve Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 07.11.2013 tarihli ve 7013/13797 esas ve 2013/15404 karar sayılı kararıyla; “ Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; tarla vasıflı 637 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, davalının savunmasının kanıtlanması durumunda harici satış olgusunun kabulü söz konusu olacağından, böylesi bîr durumda da davalı yararına harici satış bedelinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı hapis hakkı tanınması ve bunun sonucu olarak da iyiniyetlİ kullanım nedeniyle ecrimisil isteğinin reddedilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
    Somut olaya gelince, taraflar arasında her ne kadar harici satış olgusu yönünden yazılı bir sözleşme mevcut değil ise de, davacının ... İdare Mahkemesinin 2007/2034 Esas, 2008/49 Karar sayılı dosyasına verdiği 27.11.2007 havale tarihli dilekçesi ile; çekişme konusu taşınmazını 2007 yılı başında satışa çıkarttığını ve almak isteyen davalı ile yapılan görüşmeler sonucunda bedel konusunda anlaştıklarını, satış bedelini Mayıs ayında ödeyeceğini söyleyerek tarafına 31.05.2007 vade tarihli senet verildiğini açıkça beyan etmiş olması karşısında satış olgusu ve senet verildiği iddiasının davacı tarafın da kabulünde olduğu sonucuna varılmaktadır.
    Öte yandan; davacının eski eşi olduğunu beyan eden ve eldeki davada da tanık olarak bilgisine başvurulan ...’ın, davalı hakkında başkasının yerine tecavüz etmek ve imar kirliliği suçundan cezalandırılması istemi ile ...... Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/858 Esas sayılı dosyasında görülen dava sırasında, 10.04,2009 tarihli oturumda tanık sıfatı ile alınan beyanında açıkça; dava konusu yerin ...’a satışı konusunda anlaşma yaptıklarını, pazarlık sonucu 450.000 TL’ye anlaştıklarını, ancak belirtilen sürede para verilmeyince yeni bir görüşme yaptıklarını ve bu görüşmeden sonra 50.000 TL nakit ve 450.000 TL bedelli bir senet tanzim edildiğini ve adına ciro edildiğini, ancak belirtilen sürede para gelmeyince eşinin anlaşmayı kabul etmedğini ve satıştan vazgeçtiğini, tekrar görüşme sonucunda faizi ile birlikte 457.000 TL bedelli senet düzenlendiğini, 50.000 TL"yi kendisinin aldığını ve 20.000 TL"sini eşine verdiğini, geri kalanını ..."a iade ettiğini, senedin ne olduğunu bilmediğini beyan ettiği, davalı tarafça da anılan senedin ... 17. İcra Müdürlüğünün 2007/2491 Esas sayılı takip dosyasından takibe konu yapıldığının savunulduğu görülmektedir.
    Hal böyle olunca, harici satış olgusu sebebi ile davalı tarafça yapılan ödemelerin olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, öte yandan davalının çekişme konusu taşınmazda yapmış olduğu faydalı ve zorunlu giderlerin bilirkişiler marifeti ile tespit edilmesi, bu konularda tarafların gösterecekleri tüm delillerin eksiksiz toplanması, davalının zorunlu ve faydalı masraflar yaptığı kanıtlanır ve harici satış sebebi ile ödeme yaptığı belirlenir ise TMK’nin 994. maddesi uyarınca davalı lehine hapis hakkı tanınması gerekeceğinin düşünülmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Kabule göre de; davacının tüm talepleri kabul edildiği halde, dava kısmen kabul edilmiş gibi değerlendirilerek yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılmış olması doğru olmadığı gibi, davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmiş olması da isabetsizdir” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulü ile; dava konusu 637 parsel sayılı taşınmaza elatmanın 37.585 TL (davalı tarafça taşınmaza kazandırılan ve ......ce yıkımına karar verilmeyen değerlerin toplamı) yönünden hapis hakkı tanınmak suretiyle önlenmesine ve muhdesatın kal"ine; davalı tarafça davacıya harici satış için 50.000 TL ödendiği yazılı belge yahut yazılı delil başlangıcı ile desteklenmiş tanık beyanı ile ispat edilemediğinden bu bedel yönünden hapis hakkı tanınmasına yer olmadığına; davalı tarafça inşa edilen yapıların yıkılmasına dair 15/08/2007 ve 12/12/2007 tarihlerinde ...... Encümen Kararı alınmış olduğu için davalı tarafça inşa edilen ve yıkımına karar verilen bu giderler (22/04/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda krokide 1, 2 ve 3 numaraları ile gösterilmiş yapılar ve bunlara yapılan kazandırmalar) yönünden hapis hakkı tanınmasına yer olmadığına; taraflar arasında harici satış olduğu için davacının yasal şartları oluşmayan ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, tazminat istemine ilişkindir.
    1) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanaklan münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2) 6100 sayılı HMK’nin 202/1-2 maddesi ve tanık beyanlarına göre, dava konusu taşınmaz için davacının eski eşi aracılığıyla pazarlık yapıldığı , 50.000 TL peşinat verildiği, bu peşinatın bir kısmının banka havalesiyle eski eş tarafından davacıya ulaştırıldığı dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarında bildirildiğine göre senet ve banka havalesi iddiasının delil başlangıcı olarak kabulü mümkündür. Mahkemece, dosyada bulunan banka kayıtlarının alanında uzman bankacı bilirkişi vasıtasıyla incelenip, tanık beyanlarında geçen hususların doğru olup olmadığı değerlendirilerek pazarlık yapıldığı iddia edilen satış bedelinin 50.000 TL’sinin peşin olarak davacının eski eşi......’a ödenip ödenmediğinin etraflıca araştırılarak tanık beyanlarında geçen meblağla ilgili havale izine rastlanıldığında HMK 202/1-2 kapsamında delil başlangıcı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışılmak suretiyle sonucuna göre 50.000 TL ödemeyle ilgili karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi doğru değildir.
    3) Kabule göre de , kal konusu taşınmazlar hükümde açıkça gösterilmeden “davalı tarafından yapılan yapıların kal"ine" şeklinde infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2 - 3) no’lu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 35,90 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 6.693,30 TL"nin istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi