(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/16819 E. , 2012/1574 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının 24.08.2005 tarihinde otomotiv ürünleri tüketici kredisi sözleşmesi gereğince 22.000, 00-TL kredi kullandığını, davalının borcu ödememesi sebebiyle hesabının 12.182, 62-TL üzerinden 20.11.2006 tarihinde kat edildiğini, davalı hakkında 11.202, 63-TL asıl alacak ve feriler için ... 3.İcra Müdürlüğünün 2007/6148 Esas sayılı dosyası ile rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, davalı borçlunun vaki yetkiye ve borca itirazı ettiğini, taraflarınca yetki itirazının kabul edilerek, davalıya ... 18.İcra Müdürlüğünün 2008/570 esas sayılı dosyası ile yeniden ödeme emri gönderildiğini, davalının ... 18.İcra Müdürlüğünde yürütülen takibe de itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, davacının itirazının haksız olarak, takibi uzatmaya yönelik olduğunu beyan ederek, ... 18.İcra Müdürlüğünün 2008/570 esas sayılı dosyasına konu alacaklarının dava tarihi itibariyle 4.070, 00-TL sinin hüküm altına alınarak %24, 57 sözleşme faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, dava tarihi itibari ile 345, 84-TL asıl alacak, 210.41-TL işlemiş faiz, 10.52-TL BSMV olmak üzere toplam 566, 77-TL nin asıl alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek %23, 40 oranında faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında 24/08/2005 tarihinde Tüketici Kredisi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince davalının davacıdan 22.000, 00-TL kredi kullandığı, davacının davalının taksitlerini ödemediği gerekçesi davalı aleyhine icra takibi yaptığı uyuşmazlık dışıdır. Uyuşmazlık, kredi borcu nedeniyle muacceliyet şartının gerçekleşip gerçekleşmediği, davalının borcunun olup olmadığı, varsa miktarı hususundadır. Yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemesine göre, her bir taksit tutarı için davalının temerrüde düştüğü, muacceliyet uyarısında bulunulmadığı için borcun tümü için temerrüt koşullarının gerçekleşmediği, bu taksitler için ödeme tarihlerine kadar temerrüt faizi işletilmesi gerektiği, buna göre davalının dava tarihi itibariyle 566,77 Tl borcu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının toplam 560,71-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 27.09.2006 tarihi itibariyle 2.197 TL. borcun bulunduğu, borcun yedi gün içinde ödenmemesi halinde toplam kredi borcunun muaccel hale geleceği ve hesabın katedileceği hususunda iadeli taahhütlü muacceliyet uyarısında bulunulmuş, ancak yapılan araştırmada muacceliyet uyarısının davalıya tebliğ edilip edilemediği tespit edilememiştir. Tebligatın yapıldığının tespiti halinde alacak miktarı değişebilecektir. Davacı tarafından, yargılama aşamasında davalı adına gönderilen postayı ve barkot numarasını da içeren posta alındı listesi ibraz edilmesine rağmen mahkemece posta alındı listesinde bilgilerle tebligatın akıbeti hakkında araştırma yapılmamıştır. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 31.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.