
Esas No: 2015/34420
Karar No: 2018/3641
Karar Tarihi: 28.03.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/34420 Esas 2018/3641 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalılardan gübre alarak tarlarında kullandıklarını, ürünün gelişmesini beklerken mısır tarlasının zarar gördüğünü, mahkeme aracılığı ile tespit yaptırdıklarını, tespit raporunda gübrenin içinde olması gereken elementlerin yeterli miktarda olmadığının belirlendiğini, bu nedenle mısırların büyümediği gibi gelişim geriliği de gösterdiğini ileri sürerek 44.088,35 TL maddi, 50.000 Tl manevi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davacıların iddia ettikleri gübreyi kendilerinin satmadığını, her ne kadar davacılara "Gübretaş" isimli faturalı gübre satsa da analize giden gübre ile sattığı gübrenin aynı gübre olduğunun kanıtlanamadığını, tespit raporunda alınan analizin doğru yöntemle alınmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalılardan satın aldığı gübrenin ürünlerine zarar verdiği iddiası ile maddi ve manevi zararlarının tazmini istemi ile eldeki davayı açmıştır.Mahkemece dinlenen tanık beyanları ile fatura karşılığı satış yapılmış olması dikkate alınarak dava konusu tarlalarda kullanılan gübrenin davalılardan satın alındığı kabul edilerek maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Somut olayda davacıların elinde tarlada kullandıkları gübreleri davalılardan satın aldıklarına dair fatura bulunmaktadır.Ne var ki davalılar satın alınan gübre ile analize gönderilen gübrenin aynı olmadığını,bunun da kanıtının tespit yapılmadan evvel davacı ... ile yaptırdıkları gübre tespit raporu olduğunu, bu tespitin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı..... Araştırma İstasyonu Müdürlüğü"nde yapıldığını ve tespit sonucunun 11.6.2012 tarihli olmasına rağmen evrakta sehven 11.6.2011 yazdığını, tespit sonucu ile gübrenin normal değerlerde olduğunun ortaya çıktığını savunmaktadırlar. Hükme esas alınan raporda bu yönden de itiraz olmasına karşın bu raporun değil .... adlı kuruluşun yaptığı analiz sonucunun değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan dava konusu olay ile ilgili davalılar hakkında dolandırıcılık suçundan açılan ceza dava dosyası ve bu dosyada verilecek karar ve yapılacak tespitler eldeki dava dosyası açısından önem arz etmektedir. O halde mahkemece, .... Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/41 E. ve 2014/75 K. dosyasının kesinleşmesi beklenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenlerine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davanın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 558,30 TL harcın davacılara, 586,00 TL harcın davalılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.