
Esas No: 2019/1852
Karar No: 2021/1511
Karar Tarihi: 09.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1852 Esas 2021/1511 Karar Sayılı İlamı
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ...
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
...
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
....
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE ... MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2019
NUMARASI ....
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022
Taraflar arasındaki tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin Elmadağ şubesi'nde aksi karar alınıncaya kadar münferiden temsile yetkilendirilmiş olan ...'in, Ekim 2017'de istifa ettiğini, istifanın ihtarname ile müdürlüklerine tebliğ edildiğini, gerekli tescil işleminin yapılması için müdürlüğün davalı şirket merkezine ve şubesine bildirimde bulunduğunu, tescile davet edilen davalının tescilden imtina ettiğini belirterek ...'in yetkilerinin iptaline, yetki iptalinin ... sicilinde tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Elmadağ Şubesinin 30/01/2019 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile terkin edildiğini, bu durumun dava tarihinden önce ilan edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı şirketin Elmadağ şubesinin terkin edildiği, dava tarihinden önce, 15/02/2019 tarihinde davacı tarafından terkinin ilan edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin Elmadağ şubesinin yetkilisinin ... olduğunu, şube müdürünün, şubenin tescilinden 7 ay sonra istifa ettiğini ihtaren davalı şirkete bildirdiğini, davalının herhangi bir işlem yapmaması üzerine müdürlüğe başvurduğunu, yetki iptaline ilişkin tescile davet yazısının davalı şirkete tebliğ edildiğini, buna rağmen şirketin tescil isteminde bulunmadığını, 30/01/2019 tarihli genel kurul toplantısında şubenin kapatıldığını, davalının haberi olmasına rağmen şube yetkilisinin görevinin sona erdiğine ya da istifasını kabulüne dair herhangi bir ibareye yer verilmediğini, terkin tarihine kadar yetki iptaline ilişkin herhangi bir işlem gerçekleştirmediğini, davacının dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, mahkemece davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verildiğini, müdürlük aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğunu, zorunlu hasım olduklarını, vekalet ücretinin hakimin takdirine bırakıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; limited şirket şube yetkilisinin yetkisinin iptali ve tescili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı tarafından davalıya gönderilen tescile davet yazıları, dava dışı ...'in davalı şirkete gönderdiği ihtarname sureti ile tescile davete ilişkin davacıya yaptığı başvuru sureti, davalı şirket şube kapanış kararı, şubenin terkin ilanına ilişkin ... Sicil Gazetesi sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı yan davalı şirkete gönderilen şube yetkilisinin yetki iptali ve tescile davet ihtarına rağmen ihtar gereğinin yerine getirilmediğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava tarihinden önce davalı şirket şubesinin terkin edilerek terkinin ilan edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında dava dışı ...'in davalı şirketin Elmadağ şubesinin münferiden temsile yetkilisi olduğu, anılan yetkilinin temsilcilikten istifa ettiğini davalı şirkete bildirmesine rağmen şirketin istifaya ilişkin gerekli tescil işlemlerini yaptırmadığı gerekçesiyle davacı sicil müdürlüğüne başvurduğu, davacı tarafından davalının tescile davet edildiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davalının davacının tescile davet yazısına rağmen dava dışı ...'in yetki iptalini ve tescili gerçekleştirmesi gerekip gerekmediği, dava tarihinden önce yetki iptali istenen dava dışı ...'in yetkili olduğu davalı şirket Elmadağ şubesinin ... sicilinden terkin edilip edilmediği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacının istinaf itirazları incelendiğinde, dava dışı ... davalı şirketin Elmadağ şubesi münferiden temsile yetkili temsilcisidir. İşbu dava ile anılan temsilcinin istifası ile yetkisinin iptali ve tescili talep edilmektedir. Dava tarihinden önce 15/02/2019 tarihinde anılan şirket şubesi ... sicilinden terkin edilmiş ve ... .... Gazetesinde terkin ilan edilmiştir. Bu durumda terkin işlemi dava tarihinden önce gerçekleştiğinden davanın konusuz kalması söz konusu olmayıp, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan HMK'nun 326/1. maddesinde kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Bir başka anlatımla, aleyhine hüküm verilen taraf davacıdır. Şubenin kapatıldığının tescil ve ilanı davacı tarafça yapıldığından bu durumu bilmediği de söylenemeyeceğinden davalının dava açılmasına sebep olduğundan da bahsedilemez. Hal böyle olunca, mahkemece davada aleyhine hüküm verilen tarafın davacı olduğu gözetilerek davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi ile davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/12/2021
.......
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.