Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/538
Karar No: 2021/2026
Karar Tarihi: 09.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/538 Esas 2021/2026 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

....

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

....
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2018
ESAS-KARAR NO :.,....
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalıdan baskı folyosu satın aldığını ve karşılığında 10.000,00 TL bedelli 2 adet senet verdiğini, ancak malların ayıplı çıktığını, durumun derhal davalıya bildirildiğini, ancak olumlu bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin zarara uğradığını, ticari itibarının zedelendiğini belirterek, ayıp oranına göre malın bedelinin indirilmesine, 120.000,00 TL maddi tazminatın ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, müvekkilinin 15/03/2009 tarihli 10.000,00 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu bildirerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Asıl davada davalı vekili, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin merkez adresi olan Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davacının ayıp ihbar sürelerine uymadığını, malların ayıplı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, Ankara icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin ikametgahı olan Bakırköy icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, 04/04/2013 tarihinde mahkemenin yaptığı keşifte fotoğraflanan otel cephesinin dosya kapsamında bulunan resimler ve dosyaya ekli CD içindeki resimlerin incelenmesinden, yapılan işden dolayı folyoda ve laminasyonda hatalar olabileceği, bu yüzden davacının ve davalının %50 şer oranında kusurlu oldukları belirtilerek davanın kısmen kabulü ile davacının 32.190,96 TL borçlu olduğunun kabulünün gerektiği, davacı borçlu olduğundan senedin bedelsizliğine ilişkin açmış olduğu davanın reddine, ayrıca davacı da kusurlu olduğundan davacının menfi zararlar için açmış olduğu maddi tazminat ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş , birleşen dosya yönünden ise davacının 32.190,96 TL borçlu olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-asıl davacı birleşen dosya davalı vekili tarafından;
Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edildiği, müvekkiline kusur atfedilebilmesinin mümkün olmadığı, dosya kapsamında 15.03.2017 tarihli bilirkişi raporunun alınmasından sonra dosyanın yeniden bir bilirkişi heyetine tevdi edildiği ve bu rapor kapsamında yeniden hesaplamaya dair rapor alınması gerekirken mahkemece eksik araştırma ile hüküm tesis edildiği, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi kararının da yerinde olmadığı, müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, birleşen dosya kapsamında ise müvekkili aleyhine alacağa hükmedilmesinin de doğru olmadığı,
İstinaf eden- asıl davalı birleşen dosya davacı vekili tarafından;
Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edildiği, bilirkişi raporunun yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği, dosya kapsamında müvekkili tarafından satılıp teslim edilen malların ayıplı olup olmadığı hususunun davacı yanca ispat edilemediği, kusurun paylaştırılması şeklindeki kabulün doğru olmadığı, müvekkili tarafından davalı yana satılıp teslim edilen ürünlerin ithalatçısına müzekkere yazılarak ya da dava ihbar edilerek üretim tarihinin belirlenmesi yönündeki talebine dair işlem yapılmadığı, cari hesap alacağına da kusurun paylaştırılması yöntemi ile kısmen kabul kararı verilmesinin de doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık satım sözleşmesi konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı mal satışı kapsamında maddi ve manevi tazminat alacağının oluşup oluşmadığı ve kapsamı ile cari hesaptan kaynaklanan alacağın bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava ayıplı mal satışından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi ile satım sözleşmesi kapsamında satım bedeli için verilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Birleşen dava ise cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Asıl davalı birleşen dosya davacısı tarafından asıl davacı birleşen dosya davalısına mal satılıp bu malların Mart-Mayıs 2012 tarihinde teslim edildiği hususu dosya kapsamı itibariyle ihtilafsızdır. Asıl davada davacı vekili tarafından satılıp teslim edilen malların uygulama sonrasında ayıplı olduğundan bahisle Temmuz ayında davalı yana ayıp ihbarına ilişkin mail gönderdiği anlaşılmaktadır. Asıl davada davalı yan tarafından ise satılıp teslim edilen malların ayıplı olmadığı, mevcut sorunun folyo malzemesinin uygulanması sırasında kullanılan laminasyon malzemesinin Çin malı olduğu ve uygulama sonrası meydana gelen deformasyonların uygulama sırasında kullanılan Çin malı malzemeden kaynaklandığı, ayıp ihbar sürelerine riayet edilmediği ifade edilmiş, birleşen dosya kapsamında da cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili talep edilmiştir.
Mahkemece dosya kapsamında her ne kadar bilirkişi incelemesi yapılmış ise de birleşen dosya davacısı tarafından satılıp teslim edilen malların ayıplı olup olmadığı, malların üretim tarihi, teslim sırasında üretim tarihinin ve raf ömrünün tamamlanıp tamamlanmadığı, var ise ayıbın niteliği, ayıp ihbar sürelerine riayet edilip edilmediği, uygulama sırasında kullanılan başka bir malzemenin satılıp teslim edilen ürünlere etkisi üzerinde denetime ve tetkike elverişli bir rapor alınıp değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları yönünde konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak bir heyetten rapor alınarak yukarıda anlatılanlar yönünden hiçbir delil toplanmamış, ayrıca toplanan deliller de açıklanan yönlerden karar yerinde tartışılmamıştır.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, tarafların istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2016/762Esas, 2018/691Karar sayılı ve 26/06/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.'nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde taraflara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 09/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
....


NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi