17. Hukuk Dairesi 2014/6356 E. , 2014/5963 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ankara 12.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :5.12.2013
NUMARASI :2012/668 2013/654
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının gerekli işaretlemeleri yapmaması, tedbir almaması sebebiyle müvekkiline ait aracın kanala düşmesi sonucu hasarlandığını, davalı idarenin olayda kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçta 7.250 TL tutarında hasar olduğunu, davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusuru, hasarı kabul etmediğini, davacının olayda tamamen kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 29.İcra Müdürlüğü"nün 2011/16601 sayılı dosyasına vaki itirazının 5.750 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK"nın 266.maddesi gereğince "mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir."
Somut olayda, resmi görevlilerce düzenlenen ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan kaza tespit tutanağında, davacının beyanına göre kendisine ait yönetimindeki araçla seyrederken, plakasını alamadığı bir başka aracın solundan sıkıştırması sonucu ona çarpmamak için sağa direksiyon manevrası yaptığında direksiyon hakimiyetini kaybederek, fren tedbiri aldığı halde, yolun sağında gerekli önlemlerin alındığı ASKİ çalışması kanalına ters takla atması sonucu kazanın meydana geldiği, davacı sürücünün doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapması nedeniyle tamamen kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili, her ne kadar kaza tutanağında ASKİ"nin gerekli önlemleri aldığı belirtilmiş ise de; kazadan sonra yapılan tespitlere ve fotoğraflara göre davalının yolda kazılmış olan kanalın etrafında gerekli emniyet tedbirini almadığını, uyarı işaretlemelerini yapmadığını belirterek, müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedelinin tazminini talep etmiştir.
Trafik kazalarında kusur ve hasar durumunun tespiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu konularda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. 30.10.2013 tarihli bilirkişi raporunda olay mahallinin tek yönlü, asfalt kaplamalı, çok şeritli yol olduğu, havanın açık, zeminin kuru olduğu, kazanın 4.10.2010 tarihinde saat 12.00"de meydana geldiği, davacı aracının 7 mt fren izi bırakarak yol dışına çıkıp ters takla atarak devrildiği, olay yerinde yolun sağında emniyet konilerinin bulunduğu, kazanın, davacı sürücünün dikkatsiz ve süratli seyri sonucu ani direksiyon manevrası ile direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışına devrilmesi biçiminde meydana geldiği, aracın yolun sağındaki emniyet konilerini geçtikten sonra sağa yönelip yol dışına çıktığı, işaretlemenin olayda bir etkisinin bulunmadığı, davacının olayda tamamen kusurlu olduğu açıklandıktan sonra, raporun netice kısmında; sehven davacı yerine davalı tarafa ait araç sürücüsünün olayın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacının aracında 5.750 TL tutarında hasar olduğu belirtilmiştir. Kaldı ki davalı ASKİ olup, davalı tarafa ait aracın karıştığı bir kaza olmamıştır. Davalı hakkında gerekli önlemleri almadığından bahisle dava açılmıştır. Bilirkişi raporu içeriği dosya kapsamına uygundur.
Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporunun içeriğine göre davacı sürücü %100 kusurlu bulunduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi, raporun sonuç kısmına itibar edildiğinden bahisle davalı tarafın %100 kusurlu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ASKİ vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.