17. Hukuk Dairesi 2014/6172 E. , 2014/5975 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2012/104-2013/338
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı G.. A... vekili ve A.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait davalı şirketlere trafik ve İMSS ile sigortalı bulunan aracın tek taraflı kazada hasarlandığını, ekspertiz raporuna göre 40.280 TL hasar olduğunu, ihbara rağmen zararın ödenmediğini belirterek 40.280 TL"nin kaza tarihinden işleyecek reeskont faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı A.. A.. vekili, işbölümü, zamanaşımı itirazında bulunarak, sürücünün tespit edilemediğini, olayın şüpheli olduğunu araştırma raporunda sürücünün alkollü ya da ehliyetsiz olabileceği kanaatine varıldığını, İMSS şirketinin ZMSS limitinin üzerinde kalan kısımdan limitine kadar sorumlu olduğunu,kaza tarihinden faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı G.. A... vekili, müvekkilinin davacı taraf aracının ZMSS şirketi olduğunu sigortalının 3.kişilere verdiği zararlardan sorumlu olduklarını, davacı sigortalının kendi aracında oluşan hasardan kasko sigorta şirketinin sorumlu olacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 30.750 TL araç bedelinin (hasarlı araç davalılarda kalmak üzere) kaza tarihinden işleyecek ticari reeskont faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı G.. A... vekili ve A.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, rizikonun teminat kapsamı dışında kaldığının ve sürücünün C. D. olmadığının davalı A.. A.. tarafından somut delillerle kanıtlanamamasına, A.. A.."nin, davacı tarafa ait aracın kasko sigortacısı olması sebebiyle oluşan gerçek zararın tamamından poliçe limitine kadar sorumlu olmasına göre davalı G.. A... ile davalı A.. A.. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak, davacıya ait araçta meydana gelen hasarın tahsili istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK"nun 85.maddesi uyarınca, ZMSS, motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o araç işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitlerle sigortalamaktadır. Başka bir anlatımla bu sigorta türüyle, işletenin KTK"nun 85/1.maddesinde hükme bağlanan sorumluluğu sigorta örtüsüne alınmaktadır. Dolayısıyla sigortalı araçta meydana gelen zararlar, bu sigorta kapsamında değildir.
Mal sigortalarından olan kasko sigorta sözleşmesiyle de sigortacı, sigorta ettirenin veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut eylemlerinden hukuken sorumlu oldukları kimselerin kusurlu davranışlarından kaynaklanan ve araçta meydana gelen hasar ve kayıpları karşılamayı üstlenmektedir. Dolayısıyla kasko sigortası ile trafik sigortası ayrı kurumlar olup, farklı menfaatleri sigortalamaktadırlar.
Somut olayda, davalı G.. A..., davacıya ait aracın ZMSS şirketi olup, 12.4.2011/12.4.2012 vadeli trafik sigortası poliçesi ile davacı işletenin KTK"nun 85. maddesi gereğince, 3.kişilere karşı hukuki sorumluluğunu poliçe limitlerine kadar üstlenmiştir. Dolayısıyla, davacı şirketin aracında meydana gelen zarar nedeniyle sorumluluğu bulunmamaktadır. Davacı tarafta, açıkça davalı G.. A..."nin aracın ZMSS şirketi olduğunu dava dilekçesinde belirtmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı G.. A... hakkında açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi bu davalı aleyhinde açılan davanın da kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davalı A.. A.. vekilinin temyizine gelince; davalı A.. A.. davacıya ait aracın kasko sigortası şirketidir. Kara taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.1.maddesine göre sigortacı, hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç 15 gün içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp, hasar ve tazminat miktarını tespit edip sigortalıya bildirmek zorundadır. Sigorta Şirketi bu 15 günlük süresi sonunda temerrüde düşer. Somut olayda davacı vekili, davalılara kazanın ihbar edildiğini, ihbara rağmen zararın karşılanmadığını belirterek kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesini talep etmiştir. Ancak dosya kapsamında, davacı tarafın usulüne uygun şekilde hasara ilişkin belgelerle davalı sigorta şirketine müracaat ettiğine, kazanın ihbar edildiğine ilişkin belge ve bilgiye rastlanılmamıştır.
Bu durumda mahkemece, davacı taraftan davalı A.. A.."ne usulüne uygun biçimde kazayı ve hasarı ihbar ettiğine dair belge ve bilgileri ibrazının istenilmesi, davacının davalıya ihbar tarihinin belirlenmesi, ihbar tarihine 15 gün ilave edilerek davalının temerrüt tarihinin saptanması ve bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi usulüne uygun şekilde ihbarda bulunulmadığının tespiti halinde davalının dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı G.. A... vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. A.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 17.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.