Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6100
Karar No: 2014/5981
Karar Tarihi: 17.4.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/6100 Esas 2014/5981 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/6100 E.  ,  2014/5981 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 31/01/2013
    NUMARASI : 2012/85-2013/87

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı H.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı davalının işleteni olduğu aracın dava dışı alkollü ve sürücü belgesiz sürücüsünün idaresinde seyri sırasında yaya R. İ."ye çarparak vefatına neden oluğunu, vefat edenin yakınlarına 27.668,51.-TL ödeme yaptıklarını belirterek ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
    Davalı H.. Y.. vekili, dava dışı sürücünün ehliyetinin bulunduğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının işleteni olduğu araç sürücüsünün ehliyetsiz olarak ve alkolün etkisi ile kazaya karıştığı kabul edilerek davanın kabulü ile 27.668,51.-TL maddi tazminatın ödeme tarihindin itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle faizin davacı sigorta şirketinin ödeme yaptığı tarihten itibaren işletilmesinin yerinde olmasına göre davalı H.. Y.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK.’nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
    Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, konu ile ilgili olan "b-2" bendinde, "alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır.
    Ayrıca, Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Genel Şartları’nın B.4.d maddesinde; tazminatı gerektirin olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa, sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
    Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden KTK"nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve müteakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir.
    O halde, zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına zararın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle
    bir durumda zararın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK"nun 1281. Maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
    Somut uyuşmazlıkta, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 75 oranında kusurlu olduğu, kazada vefat eden müteveffanın ise % 25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda kazanın meydana gelmesinde salt alkolün etkisinden söz edilemez. Bu bakımdan mahkemece, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.d bendinde düzenlenen alkol nedenine dayalı rücuan tazminat isteminin kabulü doğru görülmemiştir.
    3-Trafik Sigortası Genel Şartları B.4-c maddesi uyarınca ödemede bulunan sigortacı, aracın gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevkedilmesi sonucunda meydana gelen zararları sigortalıdan rücuan tahsilini isteyebilir.
    Somut uyuşmazlıkta mahkemece davalının işleteni olduğu aracın sürücü belgesiz sürücüsü tarafından kullanıldığının kabul edilmesine karşın davalı vekili kaza sırasında sürücü olduğu dosya kapsamından anlışılan O. Y."a ait sürücü belgesini dosyaya ibraz etmiştir. Buna göre mahkemece kaza sırasında davalının işleteni olduğu aracı kullanan kişinin kaza tarihi itibariyle geçerli sürücü belgesine sahip olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    4-Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4. Maddesi gereğince üçüncü kişiye ödenen tazminat, maddede düzenlenen şartların gerçekleşmesi halinde rücuan talep edilebilir. Trafik sigorta poliçesini yapan sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarı, sürücünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararı kadar olabilir. Bu nedenle desteğini kaybeden kişilere, ödeme tarihi itibariyle ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesi gerekmektedir.
    Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK"nin 266. maddesinde "mahkeme çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir..." öngörülmüştür.
    Davacı sigortacı, zarar görenlere ödediği tazminatı değil, ödenmesi gerekli gerçek zarar miktarını, ödediği miktar ile sınırlı olmak üzere sigortalısından isteyebilir. Bu nedenle mahkemece aktüerya uzmanı bilirkişiden sigorta şirketi tarafından zarar görene ödeme yapılan tarih itibariyle ölen şahsın mirasçılarının gerçek destekten yoksun kalma zararının belirlenmesi için ayrıntılı ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı H.. Y.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2, 3 ve 4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı H.. Y.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi