
Esas No: 2019/4396
Karar No: 2020/52
Karar Tarihi: 13.01.2020
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/4396 Esas 2020/52 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açmış olduğu dava ile abonelik sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine ; Dairemizin 14.03.2018 tarih ve 2016/9714 E. - 2018/2475 K. Sayılı ilamı ile, "...Eldeki davanın, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 28.08.2014 tarihinde açıldığı, her iki tarafın da ticari işletmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda, davanın çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi içerisindedir.Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, o yerde ayrı bir Ticaret Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde Asliye Hukuk Mahkemesi olarak işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, görevsizlik kararı verilmiş; görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine, davanın yargılaması İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yürütülmüş ve 06/05/2019 tarihli 2018/1063 E. - 2019/338 K. sayılı ilamı ile ; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 373/4 maddesi; "Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü,
Geçici 3/2 maddesi; "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır.
Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı hakkında bozma kararı verilmiştir. Bu aşamadan sonra, görevli İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp, karar verilmiştir.
Aleyhine kanun yoluna gidilen karar, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı olup, bu karar ile ilgili olarak Yargıtay’ın bir denetimi söz konusu değildir.
Bu itibarla, 06/05/2019 tarihinde verilen ve daha önce Yargıtay denetiminden geçmeyen kararın kanun yolu denetimi “ İstinaf “ olup, görevli merciinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine İADESİNE, 13/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.