Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5999
Karar No: 2012/2450

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/5999 Esas 2012/2450 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2011/5999 E.  ,  2012/2450 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ......ile vekili avukat ... davalı vekili avukat ...."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    KARAR
    Davacı, idareye ait ....Otelinin 9.6.1997 tarihli sözleşme ile davalı şirkete kiraya verildiğini, kira bedelinin ödenmemesi üzerine temerrüt nedeni ile tahliye ve alacak davası açılarak davanın kabul edildiğini ve tahliye kararının infazına 8.11.2006 tarihinde başlanıldığını, otelde tahliye işlemleri devam ederken davalının oteli kendiliğinden boşaltacağını söyleyip mehil verilmesini talep edince, idare Genel Sekreteri ile davalı şirket arasında 24.11.2006 tarihinde protokol imzalandığını, ancak bu protokolün idare adına sözleşme imzalama yetkisi olmayan idari amir tarafından imzalandığından yetki yönünden geçersiz bir sözleşme olduğunu, temsil edilen olarak protokole icazet verilmediğinden idarenin BK.nun 38. maddesine göre geçerli olmayan bir protokolle bağlı olamayacağını, bu nedenle protokolün yetkisiz temsil hükümlerine göre icazet verilmediğinden geçersiz sayılmasına, mümkün olmazsa davalının protokol hükümlerini yerine getirmemiş olması nedeni ile feshine ve tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir..
    Davalı, tahliye davası ve açılan alacak davasında dava konusu protokolün geçersizliğinin ileri sürülmediğini, bu nedenle bu davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, kaldı ki tahliye aşamasında dava konusu protokolün icranın geri bırakılması niteliğinde bir belge olduğunun Yargıtay 12. Hukuk Dairesi"nce kabul edilip HGK"nca tasdik edildiğini, tüm bu sürecin tereddütsüz bir temsil yetkisinin varlığına karine teşkil ettiğini, protokolün sulh niteliği taşıdığını ve asli edimlerinin bilirkişi raporu ile belirlenen tazminatın ödenmesi, otel satılırsa tahliye edilmesi, satılmazsa kira sözleşmesinin yenilenmesi olduğunu, satış gerçekleşmediğinden tali nitelikteki diğer edimlerin muaccel hale gelmediğini, davacı idarenin protokolün 1 ve 3 nolu edimlerini yerine getirmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı idareye ait otel binasının 9.6.1997 tanzim 1.5.1998 başlangıç tarihli ve 15 yıl süreli sözleşme ile davalı şirkete kiraya verildiği, davacı idarenin 4.11.1999 tarihinde davalı şirket aleyhine temerrüt nedeni ile tahliye ve ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla açtığı davanın kabul edilerek kesinleştiği, tahliyeye ilişkin ilamın 30.5.2001 tarihinde infazı için icraya konulduğu, tahliye ilamının kesinleşmesi aşamasında takipsiz kalan icra işleminin 18.1.2006 tarihinde yenilenerek 2. İcra Müdürülüğü"nün 2006/207 esasına kayıt edildiği, 8.11.2006 tarihli tahliye tutanağı tutularak davalı şirket temsilcisinin 13.11.2006 gününe kadar süre verilmesi halinde bizzat tahliyeyi gerçekleştireceğine dair talebi doğrultusunda bu tarihli tahliye tutanağı tutularak tesbit işlemlerine başlandığı, 24.11.2006 tarihinde aynı tarihli davaya konu protokolün icra dosyasına sunularak davalı şirket tarafından icra dosyasına 15.1.2007 tarihinde otelin tahliye edileceğinin taahhüt edildiği ve bu taahhüdün davacı idare tarafından kabul edilerek aynı tarihli iki taraf imzalı tutanak tutularak imza altına alındığı 6.8.2007 tarihine kadar herhangi bir işlem yapılamadığı , en son 18.10.2007 tarihli tahliye tutanağı üzerine, tahliye işleminin reddine dair verilen icra işleminin iptali için davalı şirket tarafından yapılan şikayetin İcra Mahkemesince reddedilmesi üzerine, kararın 12.Hukuk Dairesince 6.5.2007 tarihli ilamla “ taraflar arasında imzalanan 24.11.2006 tarihli protokolün 2011/5999-2012/2450
    Aynı gün icra müdürlüğüne ibraz edilmiş olup, bu protokol alacaklı vekili, icra müdürü ve borçlu şirket temsilcisi huzurunda imzalanan tutanakta belirtilmek suretiyle İİK"nun 41. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK"nun 33. maddesinde yazılı icra dairesi önünde ikrar edilmiş senet niteliği taşıması nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği açıklanarak bozulduğu ve Hukuk Genel Kurulu"nca da direnme kararının 15.10.2008 tarihinde bozulduğu dosyadaki bilgi ve belgelerle tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Davaya konu 24.11.2006 tarihli protokol hükümleri incelendiğinde; tarafların uzlaşma ortamı yaratarak aşağıdaki şartlarda karşılıklı olarak anlaşmaya varıldığı açıklandıktan sonra, 1. maddesinde; kiracı şirketin tahliye işlemlerine başlanılmış olan Büyük Samsun Otel"ini kendiliğinden boşaltmayı taahhüt ettiği ve ve bu taahhüdü 2006/207 esastaki icra dosyasına protokol atıf gösterilerek tahliye taahhüdünde bulunulacağı , 2. maddesinde; davalı şirket tarafından 2006/1290 esasta görülen yargılamanın iadesine ilişkin davanın temyizinden ve yine idare aleyhine 2006/350 esasta kayıtlı olarak açılan tescil davasından vazgeçmeyi, bu tarihten sonra otelin tahliyesinin durdurulması gibi bir taleple yeni dava açmayacağının kabul ve taahhüt edildiği, 3.maddesinde; idarenin kira alacakları toplamı ile şirketin sebepsiz zenginleşme davası kapsamındaki alacaklarının takas ve mahsup edileceği, olayın devamı süresince, ihale suretiyle mülkiyeti satılacak otelin satış tarihine kadar işletilmesi ve satışı müteakip derhal kayıtsız ve şartsız otelin boşaltılacağı, 15.1.2007 tarihinde otelin satışının yapılması halinde otelin şirket tarafından tahliye edileceği, satışın yapılamaması halinde ek protokol ile kira bedeli karşılığında taraflarca yeniden kullanma süresi taahhüt alınarak belirleneceği , 2006/207 esastaki takip dosyasına verilecek taahhüdün bu protokol hükümlerinin yerine getirilmesi sonucu geçerlik kazanacağının yazılı olduğu anlaşılmaktadır.
    Yukarıda hükümleri açıklanan 24.11.2006 tarihli protokolün, taraflar arasında nihai uzlaşmanın sağlanması amacına yönelik iradelerin ortaya konulduğu sulh sözleşmesi niteliğinde bulunduğu ve bu niteliği ile tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme olarak kabulü gerektiği gözetildiğinde; taraflardan birinin asli edim yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda karşı tarafın sözleşmeyi feshetme, sözleşmenin iptalini talep etme hakkının bulunduğu gözden uzak tutulmamalıdır. O halde, uyuşmazlığın çözümü için anılan protokol ile iki tarafa yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin tesbiti önem arzetmektedir.
    Protokol hükümleri genel olarak değerlendirildiğinde, dava konusu otelin 15.1.2007 tarihinde satışının yapılamadığı gibi, buna istinaden davacı ile davalı arasında otelin yeniden kullanımına ilişkin olarak herhangi bir ek protokolün de yapılmadığı tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığı gibi, taraflar arasında da ihtilafsızdır. Davalı şirkete protokolün 1. ve 2. madde ile yükümlenen 2006/1290 esasta görülen yargılamanın iadesine ilişkin davanın temyizinden vazgeçilmediği, 1.12.2006 tarihinde temyize gönderildiği, yine davalı şirket tarafından açılan ve 2006/350 esasta görülen tapu iptali ve tescil davasının da feragat edilmeyerek davaya devam edildiği, tahliye işlemlerine ilişkin şikayet yolu ile ihtilaflara devam ettiği de tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.
    Davalı şirketin savunmasının aksine, dava konusu protokolün icranın geri bırakılmasına ilişkin belge olarak kabulüne yönelik İcra mahkemesince verilen kararın , dar yetkili mercii tarafından icra işlemlerine ilişkin olarak verilen bir karar olup, protokol hükümlerinin yerine getirilip getirilmediğine ilişkin bir tesbite yönelik değildir. O halde, mahkemece, davalı şirketin protokol ile borçlandığı yükümlülüklerini yerine getirmediği gözetilerek davacı idarenin fesih hakkının bulunduğu kabul edilerek bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince , temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi