4. Hukuk Dairesi 2019/116 E. , 2019/1957 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 11/07/2008 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun"a dayalı rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... ve ...... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalılardan ... ve .........’nun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalılardan ... ve .........’nun diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 2330 sayılı Kanun’a dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan ... ve ......... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kurum vekili; ...... Emniyet Müdürlüğü kadrosunda amir ve polis memuru olarak görevli olan dava dışı............’ın, 20/11/2004 tarihinde görevlerini ifa ettikleri sırada davalılar tarafından yaralandıklarını, yaralanan polis memurlarına 2330 sayılı Kanun gereğince nakdi tazminat ödendiğini, ...... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/399 esas ve 2008/302 karar sayılı ilamıyla davalıların görevli memura etkili eylem suçundan cezalandırılmalarına karar verildiğini beyan ederek, komisyon kararı ile ödenen meblağın davalılardan rücuen tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece; davalıların kusurları nedeniyle davacı kurum tarafından dava dışı polis memurlarına nakdi tazminat ödendiği gerekçesiyle hesap bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulü ile hükmedilen meblağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; davalıların ...... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/399 esas ve 2008/302 sayılı kararı ile görevli memura etkili eylem suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiş ancak, Yargıtay incelemesi aşamasında zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiş ve davalılar hakkında ayrı ayrı kusur tespiti yapılmamış ise de olayın oluş şekli, eylemin kasta dayalı oluşu dikkate alındığında eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekmiştir.
Eldeki dava, rücuen tazminat istemine ilişkin olup, tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur. Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Diğer bir deyişle; olay nedeniyle dava dışı polis memurlarına, komisyon kararı ile hükmedilen nakdi tazminat miktarını ödeyen davacı idare, kusuru oranında sorumlulara rücu edebilir.
Şu durumda eşit kusurlu olan davalıların mahkemece takdir edilen tazminatın tamamından müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; anılan yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen geçici 3. madde yollaması ile uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesinin 7. fıkrası gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan "...müştereken ve müteselsilen..." sözcük dizisinin çıkarılmasına; davacının tüm, davalılardan ... ve .........’nun diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.