17. Hukuk Dairesi 2018/5847 E. , 2020/2974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı şirket ile ticari ilişki kapsamında alacaklı olduğunu, borçlu aleyhine toplam 16.450,00 TL"nin tahsili amacıyla Malatya 8. İcra Müdürlüğü"nün 2014/10843 sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, ancak borçlunun iş yerinde yapılan hacizlere ilişkin tutanakta, borca yeter miktarda hacze değer mal bulunmadığının belirtildiğini, hacizlerden sonra yapılan araştırmalarda borçlu şirketin Malatya 8. İcra Müdürlüğü"nün 2014/10429 sayılı dosyası ile diğer davalı ..."e borçlandığının tespit edildiğini,bu icra takibinin 26.05.2014 tarihinde yapıldığını, borçlu şirket adına hızlı tebligat çıkarıldığını, tebligatın PTT"den elden alındığını, hemen akabinde borçlunun icra müdürlüğüne gelerek sürelerden feragat ettiğini ve takibin kesinleştiğini ve davalı borçlunun Malatya Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı"nda bulunan alacağına haciz konulduğunu, davalıların danışıklı işlem yaparak diğer alacaklılardan mal kaçırma amacıyla hareket ettiklerini, bu nedenle yapılan icra takibinin muvazaalı olduğunu beyan ederek, davalılar arasındaki tasarrufun, alacaklarına yeter miktarının iptaline kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin ciranta olup davaya konu olayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, ayrıca söz konusu takipte de şahısların farklı olup davanın usul ve yasaya aykırı olarak ciranta olan müvekkili ... aleyhine açıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Şirket; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; taraflar arasındaki ticari ilişkinin boyutu dikkate alındığında muvazaa iddiasının ispatlanamadığı sonucuna varıldığından, davalı ... Şirketi yönünde davanın esastan reddine davalı ... yönünden taraf ehliyeti dava şartı yönünden davanın usulden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, İİK madde 277 vd maddelerince açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Davacı vekili; borçlu ... ... İnş. Elektrik. Ltd. Şti. ve dava konusu tasarruf olan muvazaalı olduğu iddia edilen icra takibini yapan alacaklı 3.kişi ... aleyhine husumet yönelterek davalılar arasında yapılan Malatya 8. İcra Müdürlüğü"nün 2014/10429 sayılı icra takibinin alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla yapıldığını belirterek dava konusu bu muvazaalı icra takibinin iptalini, talep etmiştir. Mahkemece; davalı ...’in davanın konusunu teşkil eden Malatya 8. İcra Müdürlüğü"nün 2014/10429 sayılı takip dosyasının tarafı olmayıp ... İnş. Nak. Petrol Gıda Maddeleri Tic. Ve Paz. Ltd. Şti."nin yetkili temsilcisi durumunda olduğu, İcra takibi de bizzat ... tarafından değil, tüzel kişiliği haiz bulunan ... İnş. Nak. Petrol Gıda Maddeleri Tic. ve Paz. Ltd. Şti. adına başlatıldığı, eldeki tasarrufun iptali davasının da şirket temsilcisinin şahsına karşı değil bizzat takibin alacaklısı olan şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerektiğinden bahisle davalı ...’in taraf ehliyeti olmadığından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Bu tür davalar İİK.nun 282. maddesi uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişiler aleyhine açılır. Zorunlu dava arkadaşı durumunda olan kişilerin tümünün davalı olarak gösterilmemesi halinde eksik gösterilen kişi veya kişilere dava dilekçesinin tebliği ile davaya dahil edilmeleri sağlanmalıdır. Somut olayda borçlu Şahin
... İnş. Elektrik. Ltd. Şti. davalı olarak gösterilmiş ancak borçlu ile işlemde bulunan, yani muvazaalı olduğu iddia edilen icra takibini yapan ... İnş. Nak. Petrol Gıda Mah. Tic. ve Paz. Ltd. Şti. davaya dahil edilmeksizin davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Bu nedenle ... İnş. Nak. Petrol Gıda Mah. Tic. Ve Paz. Ltd. Şti."ne davanın yöneltilmesi için davacı tarafa süre ve imkan verilmelidir. Bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Kaldıki iptali istenen icra takibini ... şirket adına yapmıştır.
2-Kabule göre; Dosya içerisinde mevcut olan ve muvazaalı olduğu ileri sürülen Malatya 8. İcra Müdürlüğü"nün 2014/10429 sayılı takip dosyasının incelenmesinden takibin 26/05/2014 tarihinde başlatıldığı, alacağın kaynağının ... Şti tarafından ... İnş. Nak. Ltd. Şti. Lehine düzenlenmiş 10.04.2014 tanzim 15.05.2014 vade tarihli 900.000,00 TL bedelli ve 15.04.2014 tanzim 17.05.2014 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli bonolar olduğu, ödeme emrinin icra takibinin başlatıldığı 26.05.2014 tarihinde hızlı tebligatla iş yerinde daimi çalışana (...) tebliğ edildiği, davalı şirket yetkilisi Musa Şahin tarafından sunulan 26.05.2014 havale tarihli dilekçe ile lehine olan itiraza ve şikayete konu tüm haklarından feragat edildiği, bu nedenle takibin kesinleşmesine muvafakat edildiğinin belirtildiği, icra müdürlüğünce de bu doğrultuda işlem yapılarak Malatya Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı"na yazılan 27.05.2014 tarihli yazı ile, borçlunun doğmuş ve doğacak her türlü istihkak hak ve alacakları üzerine borç tutarı olan 1.528.825,02 TL tutarında haciz konulmasına karar verildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda; ... şirketinin 31.07.2015 tarihi itibariyle toplam 73.667,70 TL tutarında davalı ... şirketinden alacaklı olduğu, yine ... Şti."nin kanuni temsilcisi ...’in bir başka şirketi olan ... Ltd. Şti"nin de davalı ... Şti."nden 31.12.2014 tarihi itibariyle 826.109,19 TL tutarınca cari alacağının olduğu, buna göre toplam alacağının 899.776,89 TL olmasına rağmen 1.400,00 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde, davalıların anlaşmalı olarak, mevcut alacaklarından fazla alacak ilişkisi yaratarak ve belirtilen şekilde icra dosyası ile takip yapıldığı anlaşıldığından, davacının
davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.