3. Hukuk Dairesi 2019/4257 E. , 2020/138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Divriği Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açtığı dava ile tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi" nin 26/10/2017 tarihli, 2016/4751 Esas ve 2017/14764 Karar sayılı ilamında "...Davaya konu olayın 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığı ve davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, o yerde ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra yargılamaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla devam edilmiş, 10/01/2019 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 373/4 maddesi; "Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü, Geçici 3/2 maddesi; "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır.
Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; Divriği Asliye Hukuk Mahkemesi kararı hakkında bozma kararı verilmiştir. Bu aşamadan sonra, görevli Divriği Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp, karar verilmiştir.
Aleyhine kanun yoluna gidilen karar, Divriği Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinin kararı olup, bu karar ile ilgili olarak Yargıtay’ın bir denetimi söz konusu değildir.
Bu itibarla, 10/01/2019 tarihinde verilen ve daha önce Yargıtay denetiminden geçmeyen kararın kanun yolu denetimi "İstinaf" olup, görevli mercinin Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.