11. Hukuk Dairesi 2018/1800 E. , 2019/3615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/07/2017 tarih ve 2016/156 E. - 2017/253 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 18/01/2018 tarih ve 2017/1224-2018/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin tanınmış "TAÇ" asıl unsurlu seri markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin "TAÇ SOLAR" ibaresinin tescili için diğer davalı kuruma başvurduğunu, bu başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, oysa dava konusu başvurunun müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını, öte yandan başvurunun tescili halinde müvekkilinin tanınmış markalarının itibarının zarar göreceği gibi ayırt edici niteliklerinin de zedeleneceğini, davalı gerçek kişinin müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek, YİDK"in 2016-M-2149 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, iptali istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru konusu ibare ile itiraza mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak bir benzerliğin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin başvurusuna konu ibare ile davacı markaları arasında benzerlik bulunmadığını, marka kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin de farklı olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları ve münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesinin gerektiği, davalının "Taç Solar+Şekil" ibareli başvurusuyla davacının "TAÇ" asıl unsurlu markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama düzeydeki tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik olduğu, markaların birbirleriyle ilişkilendirilebileceği, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesindeki koşulların oluştuğu, diğer yönden taraf markalarının kapsamlarındaki mal ve hizmelerin farklı olduğu kabul edilse dahi başvurunun tescili halinde davacı tarafın ev tekstili, perde ve döşemelik mallar sektöründe tanınmış markasından haksız yararlanabileceği, onun markasının itibarına zarar verilebileceği, dolayısıyla 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesindeki koşulların da gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK"in 2016-M-2149 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı ... vekili ile davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili ile davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 09/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.