
Esas No: 2013/12782
Karar No: 2013/15638
Karar Tarihi: 13.12.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/12782 Esas 2013/15638 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.10.2009 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili davacılar ile ... isimli şahıs arasında yapılan Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesi ile ..."ün davalılarında murisi olan ... adına kayıtlı olan tarla vasfındaki 443 ada 14 parseldeki taşınmazdan intikal eden miras hissesini satmayı vaad ettiğini, sözleşmenin 28.10.2004 tarihinde tapuya şerh edildiğini, üzerindeki şerhle birlikte ortaklığın satış suretiyle giderilmesine dair kesinleşen mahkeme kararına göre 2005/3 sayılı satış dosyasında şerh muhafaza edilmek suretiyle 19.02.2007 tarihinde davalılar adına tescil yazısına göre sözleşmenin ifa olanağı kazandığı ayrıca davalılar tarafından açılan şerhin terkini davalarının reddedildiği, satış vaadi borçlusu ..."e ait miras hissesi oranında TMK"nın 705/2. maddesi gereğince davalılara ait tapunun iptali ile tescili isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava dışı ... tarafından davaya konu taşınmazın değil dava konu taşınmazdan kendisine intikal edecek miras hak ve hisselerin devrinin vaad edildiği, 28.10.2004 tarihli ... Noterliğinde düzenlemiş olan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin konusunun taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası kesinleşmiş, üçüncü kişi olan davalılara satış yapılarak taşınmaz adlarına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı kalmamıştır.
Taşınmazın, satış vaadi sözleşmesi şerhi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan davalılara satılmış olması davacılara artık ifa olanağı kalmayan bu sözleşmeye dayanarak tescil isteme hakkı vermez. Davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile satış vaadi sözleşmesinin konusunun dava konusu taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; davanın konusu 443 ada 14 parsel sayılı taşınmazda vaat borçlusu dava dışı ..."e isabet edecek miras payı olmasına rağmen taşınmazın tamamının değeri üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 13.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.