7. Hukuk Dairesi 2016/6697 E. , 2016/7814 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 05.04.2016 Salı günü belirlenen saatte davacı-karşı davalı ... vekili Av.... ile karşı taraftan davalı-k.davacı ... . vekili Av.... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının davalıya ait otellerde çalıştığını, en son ....’de teknik müdür olarak çalışırken iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, feshe gerekçe olarak gösterilen bulaşık makinasında yaşanan arıza olayında, davacının ihmali, görevini savsaklaması veya kusurunun bulunmadığını, davalı işverenliğin iş sözleşmesinin feshinde hak düşürücü süreye uymadığını, fazla mesai yaptığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, 2011 Ekim ayı ücretinin ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş akdinin iddia edilenin aksine haklı ve geçerli nedenlerle feshedildiğini, iş akdinin feshedildiğinde hak düşürücü süreye uyulmadığı iddiasının da doğru olmadığını, makinenin tamirinden sonra tamiri gerçekleştiren şirketin kestiği faturayı ibraz ettikten sonra, davacının makineye verdiği zararın 30 günlük ücreti ile ödeyemeyecek olduğunu öğrendikten bir gün sonra 04.10.2011 tarihinde davacının savunmasının istendiğini, iş akdinin savunmasının alınmasından 1 gün sonra 05.10.2011 tarihinde feshedildiğini, davacının tüm işe giriş çıkışlarının kendi imzasını taşıyan puantaj kayıtları ile belgeli olduğunu, iş akdinin feshini takiben davacının hak ettiği ücreti ile birlikte yıllık izin alacağının da banka hesabına yatırıldığını, başkaca alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, bilirkişi raporunda hesap edilen alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin verdiği karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 09.07.2014 tarihli ilamı ile, “...İş aktinin haklı olarak feshedilip edilmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı iş aktinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederken davalı, davacının oteldeki bulaşık makinesine verdiği zarar nedeni ile haklı olarak iş aktinin feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece zarar verici olay nedeni ile davacının kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa oranı, bu kusura göre davacının verdiği zarar miktarının tespitine yönelik gerekirse keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacının, dava dilekçesinde günde 1 saat ara dinlenme kullandığını beyan ettiği halde mahkemece davacının bu beyanı gözetilmeksizin talep aşılmak sureti ile fazla mesai alacağına hükmolunması hatalı olduğu” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme bozma kararına uymuş, talimat yolu ile dava konusu bulaşık makinesi üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırmış, rapor almıştır.
Davalı vekilinin bulaşık makinesinde meydana gelen zararın tazmini için açtığı İş Mahkemesi"nin 2015/120 Esas sayılı davası, bu dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkeme bozma sonrası topladığı delillere, makine mühendisi bilirkişiden aldığı rapora itibarla, davacının bulaşık makinesinde arıza ve hasar oluşumunda %100 kusurlu olduğu, bu nedenle iş sözleşmesinin feshinin haklı olduğu, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin ve hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca fazla mesai ücret taleplerinin reddi; birleşen davanın ise kabulü gerektiği gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar vermiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama aşamasında davacının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı ihtilaflıdır.
HMK"nun 197 inci maddesinde, (1) Kanunda belirtilen hâller dışında, deliller davaya bakan mahkeme huzurunda, mümkün olduğu kadar birlikte ve aynı duruşmada incelenir. Zorunlu hâllerde, bazı delillerin incelenmesi başka bir duruşmaya bırakılabilir. (2) Başka yerde bulunan ve mahkemeye getirilemeyen deliller, o yerde istinabe yoluyla toplanabilir. 3) Delillerin incelenmesi veya beyanların dinlenmesi sırasında taraflar, istinabe olunan mahkemede hazır bulunabilir ve delillerle ilgili açıklama haklarını kullanabilirler. Bu hususu sağlamak için, taraflara incelemenin yapılacağı tarih ve yer bildirilir. Bu davet üzerine taraflar istinabe olunan mahkemede hazır bulunmasalar dahi deliller incelenir veya beyanlar dinlenir. “ hükmü yeralmaktadır.
Somut olayda, mahkemenin bozma kararına uyarak feshe gerekçe gösterilen bulaşık makinesindeki arıza ve hasarın oluşumunda davacının (birleşen dava davalısının) kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise oranı ve zarar miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırması, bu amaçla HMK"nun 197 inci maddesi uyarınca istinabe yoluna başvurması doğrudur. Ancak HMK"nun 197 inci maddesinin açık hükmüne rağmen, istinabe olunan mahkemece, davacı (birleşen dava davalısı) ve/veya vekilinin keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılacak günden haberdar edilmeksizin yokluklarında işlem yapılarak hukuki dinlenme hakkının kısıtlanması, bu yöne ilişkin davacı (birleşen dava davalısı) vekilinin itirazlarının dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
Kabul şekli bakımından da, bozma kapsamı dışında kalarak varlığı ve miktarı kesinleşen yıllık izin ve ücret alacakları hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiş olması doğru olmamıştır.
O halde davacı (birleşen dava davalısı) vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı-karşı davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacı-karşı davalıya iadesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı taraf yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, 05.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.