Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4989
Karar No: 2022/5513
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4989 Esas 2022/5513 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/4989 E.  ,  2022/5513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Uygulama kadastrosu sırasında, temyize konu Şehitkamil İlçesi Üçgöze Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda müştereken ... ve ... adına kayıtlı eski 106 ada 497 parsel sayılı 49681.99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla 44.896.84 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
    Davacılar ... ve ..., uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait 106 ada 497 parsel sayılı taşınmazın sınırının değiştiği ve yüzölçümünün azaldığı, bu durumun yoldan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 106 ada 497 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-A madde uygulaması sonucu oluşturulan yenileme komisyon tutanağının iptaline, 106 ada 497 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümüne 08.02.2019 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide "B" harfi ile gösterilen yenileme sonucu oluşan sınırlara göre "yol" olarak bırakılan 1.502,77 metrekarelik kısmın eklenmesi suretiyle 46.399,61 metrekare yüzölçümü ile tapuya kayıt ve tesciline, bu kısım çıktıktan sonra geriye kalan miktarın mevcut tespit gibi yol olarak sınırlandırılmasına, davacı ... tarafından yatırılan masraftan yapılan 1.486,80 TL toplam reddiyatın; davaya ve kabule konu yanlışlığın tamamen kadastro çalışmalarındaki hatadan kaynaklanması nedeniyle ve davalıların aleyhine dava açılmasını gerektirir haksız bir davranışının bulunmaması nedenleriyle suçüstü ödeneğinden karşılanması gerekeceğinden malen sorumlu Maliye Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine, davacılar kendilerini ortak vekille temsil ettirdiklerinden Kadastro Kanunu'nun 31/son maddesi uyarınca takdiren 1000,00 TL vekalet ücretinin davaya ve kabule konu yanlışlığın tamamen kadastro çalışmalarındaki hatadan kaynaklanması nedeniyle ve davalıların aleyhine dava açılmasını gerektirir haksız bir davranışının bulunmaması nedenleriyle suçüstü ödeneğinden karşılanması gerekeceğinden malen sorumlu Maliye Hazinesinden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hükmün davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, çekişmeli 106 ada 497 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-A madde uygulaması sonucu oluşturulan yenileme komisyon tutanağının iptaline, 106 ada 497 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümüne 08.02.2019 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide "B" harfi ile gösterilen yenileme sonucu oluşan sınırlara göre "yol" olarak bırakılan 1502,77 metrekarelik kısmın eklenmesi suretiyle 46.399,61 metrekare yüzölçümü ile tapuya kayıt ve tesciline, bu kısım çıktıktan sonra geriye kalan miktarın mevcut tespit gibi yol olarak sınırlandırılmasına, davacı ... tarafından yatırılan masraftan yapılan 1.486,80 TL toplam reddiyatın 1/2 oranında davalılardan eşit olarak tahsili ile davacıya verilmesine, davacılar kendilerini ortak vekille temsil ettirdiklerinden Kadastro Kanunu'nun 31/son maddesi uyarınca takdiren 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
    Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
    Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli ... fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde ... fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda, mahallinde yapılan keşifte davacılara ait 106 ada 497 parsel sayılı taşınmazın dava konusu yol ile olan sınırında taş duvar bulunduğu gözlem olarak zapta geçmiş, yine keşifte dinlenen yerel bilirkişi beyanlarında da taşınmazlar arasındaki sınırın bu taş duvar olduğu belirtilmiştir. Ne var ki, yerel bilirkişilerden bu taş duvarın ne zaman yapıldığı, tesis kadastrosundan önce mi sonra mı yapıldığı sorulmamış, bilirkişi raporunda da taşınmazlar arasında bulunduğu belirtilen bu taş duvarın nereden geçtiği kroki üzerinde gösterilmemiş, bu duvarın sabit sınır niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmemiş ve yine tesis kadastro tarihine en yakın tarihli ... fotoğraflarından yararlanılarak bu taş duvarın tesis kadastrosu yapılmadan evvel taşınmazlar arasında sınır teşkil edip etmediği üzerinde durulmamıştır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, harita mühendisi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu, mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları ile yeniden keşif yapılarak yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiş olması isabetsiz olup, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 10.03.2020 tarihli ve 2018/71 Esas, 2019/109 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi