Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5014
Karar No: 2022/5514
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5014 Esas 2022/5514 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sarıyer İlçesi'nde bulunan 1716 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kullanım kadastrosu sırasında orman sınırı dışına çıkarıldığı ve tarla vasfıyla tespit edildiği belirtilerek davacı ve davalı arasında 3/11 hisseye karşılık gelen 3.207,71 metrekaresinin davacı, bakiyesi 8.552,25 metrekaresinin ise davalı ...'in kullanımında olduğu karar verildi. Ancak, mahkemece doğru sonuca ulaşmak için çekişmeli taşınmazın mahallinde yeniden keşfinin yapılması, yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanlarının alınması, tespit tarihi olan 2010 yılı uydu fotoğraflarının incelenmesi, ziraatçı bilirkişiden rapor alınması gerektiği belirtildi ve kararın bozulmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri:
6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 2/B maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2021/5014 E.  ,  2022/5514 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı Hazine vekili ve davalı ... mirasçıları vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Kullanım kadastrosu sırasında, Sarıyer İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 1716 ada 1 parsel sayılı 11759,96 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarıldığı ve ...’ın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
    Davacı ..., taşınmazın 3/11 payının kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 1716 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 3/11 hissesine karşılık gelen 3.207,71 metrekaresinin zilyedinin davacı ... olduğunun tespiti ile 3.207,71 metrekaresinin davacı ...'ın kullanımında, bakiyesi 8.552,25 metrekaresinin ise davalı ...'in kullanımında olduğunun tapu kaydına şerh düşülmesine karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine vekili ve ... mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurularının kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş; davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
    Davacı ... vekili, dava konusu taşınmazın 3/11 hissesini 28.04.1992 tarihli noter sözleşmesi ile davacının satın aldığı ve o zamandan beri de davacının kullandığı iddiasıyla dava açmıştır.
    Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın tamamının zilyetliğini 20.06.2005 tarihinde davalının ...’dan satın ve devraldığını belirterek davanın reddini savunmuş; yine davalı Hazine vekili de davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın ... Kara kullanımında iken mirasçıları tarafından 3/11 hissenin davacıya, 8/11 hissenin de ...’a satılıp devredildiği, ...’ın da aldığı hisseyi davalı ...’a devrettiği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş; davalı Hazine vekili ve davalı ... mirasçıları vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından dava konusu taşınmazın davacı tarafından kullanılmadığı, davacı dayanağı sözleşmenin de taşınmaza uymadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
    Mahkemece 09.04.2015 tarihinde mahallinde keşif yapıldığı, ancak taraf tanıklarının keşifte değil öncesinde duruşmada dinlendikleri anlaşılmaktadır. Somut olayda olduğu gibi kullanım kadastrosundan ..., taşınmazlara ilişkin uyuşmazlıklarda yerel bilirkişi ve tanıkların dava konusu taşınmaz başında dinlenmeleri önem taşır. Nitekim, duruşmada dinlenen tanıkların beyanlarında geçen taşınmaz özellikleri birbirinden farklı olup, hakkında beyanda bulundukları taşınmazın dava konusu taşınmaz olup olmadığı dahi tereddüt uyandırmaktadır.
    Ayrıca, dava konusu taşınmaz tarla vasfıyla tespit edilmiş olup, Mahkemece keşfe ziraatçı bilirkişi götürülmemiş, keşfe götürülen bilirkişi heyeti raporunda da taşınmazın kullanıma konu olup olmadığı yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen ve ziraatçı bilirkişi eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak; yerel bilirkişiler ve tanıklardan dava konusu taşınmazın ne zamandan beri, kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, tespit tarihinde taşınmazın kimin kullanımında olduğu sorularak bu hususta somut ve maddi olaylara dayalı beyanları alınmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde gösterilmeli; fen bilirkişiden keşfi takibe imkan verir, denetime elverişli, tespit tarihi olan 2010 yılı uydu fotoğraflarında dava konusu taşınmazın kullanım durumunu irdeler rapor alınmalı, ziraatçı bilirkişiden dava konusu taşınmazın zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususunda bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı rapor düzenlemesi istenmeli, bundan sonra elde edilen deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazın tespit tarihinde kimin kullanımında olduğu belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
    Belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, usul ve yasaya aykırı hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 08.06.2022 tarihli ve 2019/298 Esas, 2020/67 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine 08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi