
Esas No: 2015/10136
Karar No: 2015/10136
Karar Tarihi: 11/9/2019
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
MEHMET YAYİK BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2015/10136) |
|
Karar Tarihi: 11/9/2019 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Serdar ÖZGÜLDÜR |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Selahaddin MENTEŞ |
Raportör |
: |
Hasan SARAÇ |
Başvurucu |
: |
Mehmet YAYİK |
Vekili |
: |
Av. Nejdet
EDEMEN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, askerî personel tarafından açılan ateş sonucu
gerçekleşen ölüm olayına ilişkin zararın karşılanmaması ve bu sebeple açılan
tam yargı davasının uzun sürmesi nedenleriyle yaşam hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 15/6/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve ekleriyle Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi
(UYAP) ortamından ulaşılan belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Aralarında başvurucunun oğlu olan E.Y.nin
de olduğu kaçakçılık şüphelileri 26/10/2003 günü saat 06.30 civarında Van"ın
Başkale ilçesinin İran sınırındaki 353 numaralı hudut taşının bulunduğu arazide
beraberinde kaçak battaniye ve 80 litre mazot olduğu anlaşılan atlarla birlikte
İran"dan Türkiye"ye yasa dışı yollardan geçiş yaptıkları sırada 1. Hudut Tabur
2. Hudut Bölük Komutanlığında görev yapan askerler tarafından açılan ateş
sonucunda E.Y. ölmüştür.
7. Olayla ilgili olarak Van Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş
Kolordu Komutanlığı Askerî Savcılığı tarafından derhâl soruşturma
başlatılmıştır.
8. Başvurucuların sunduğu belgeler ile dosyanın UYAP ortamında
yapılan incelemesi neticesinde Başkale Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından icra
edildiği anlaşılan ölü muayenesi sonucunda düzenlenen tutanağa ulaşılamamakla
birlikte Askerî Savcılığın iddianamesine göre ölüm sebebinin uzaktan ateşlenen
silahtan çıkan mermi çekirdeğinin akciğerleri parçalaması olduğu anlaşılmıştır.
9. Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Van Askerî Savcılığı
8/12/2003 tarihinde başvurucunun yakınının da aralarında bulunduğu diğer er ile
uzman çavuş hakkında 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu"nun
49., 448., 463., ve maddelerince faili belli olmayacak şekilde adam öldürme
suçundan cezalandırılması istemiyle Van Askerî Mahkemesinde dava açmıştır.
Askerî Savcılık eylemleri değerlendirecek makamın mahkeme olduğunu belirterek
şüphelilerin yasal mevzuata uygun olarak silah kullandıkları ve sınırlar içinde
hareket ettikleri kanaatlerini de iddianameye eklemiştir.
10. Van Askerî Mahkemesi 28/1/2004 tarihinde şüphelilere yüklenen
suçun askerî suç olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı Van
Ağır Ceza Mahkemesine göndermiştir.
11. Görevsizlik kararı üzerine yargılamaya başlayan Van 3. Ağır
Ceza Mahkemesi 5/12/2006 tarihinde sanıklar hakkında ceza verilmesine yer
olmadığına dair karar vermiştir. Anılan kararın temyiz edilmesi üzerine
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 27/5/2009 tarihli ilamı ile kararın bozulmasına
karar verilmiştir.
12. Bozma kararı üzerine Mahkeme 2009/332 sayılı dosyada
23/3/2010 tarihinde ceza verilmesine yer olmadığına dair karar vermiştir.
13. UYAP ortamında yapılan incelemede Yargıtay 1. Ceza
Dairesinin 16/3/2016 tarihli ilamı ile bu kararın da esasa etkili olabilecek
mahiyette eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği ve
yargılamanın Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/250 sayılı dosyası üzerinden
devam ettiği anlaşılmıştır.
14. Başvurucu ceza yargılamasının devam ettiği süre içinde
idareye başvurarak zararların tazminini talep etmiş ise de taleplerinin reddi
üzerine 30.000 TL maddi, 5.000 TL manevi olmak üzere toplam 35.000 TL zararın
ödenmesi talebiyle Van 1. İdare Mahkemesinde 2/6/2004 tarihinde dava açmıştır.
15. İdare Mahkemesi 29/4/2005 tarihli kararı ile askerlerin
eylemlerinin görevlerin ifası sırasında işlendiğini ve kanuni sınırlar içinde
kaldığını kabul ederek davanın reddine karar vermiştir. Anılan kararın temyiz
edilmesi üzerine Danıştay Onuncu Dairesinin 31/12/2007 tarihli kararı üzerine
bozulmasına karar verilmiştir.
16. Bozma kararı üzerine İdare Mahkemesi 30/10/2010 tarihli
kararı ile aynı gerekçeye istinaden davanın reddine karar vermiştir. Anılan
kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay Onuncu Dairesi 13/6/2013 tarihli ilamı
ile temyiz talebinin, 11/3/2015 tarihli ilamı ile de karar düzeltme isteminin
reddine karar vermiştir.
17. Kararın başvurucu vekiline 22/5/2015 tarihinde tebliğ
edilmesi üzerine başvurucular 15/6/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuşlardır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
18. Mahkemenin 11/9/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
19. Başvurucu; öldürme yükümlülüğünün ihlal edilmesi ve
başlatılan soruşturma ve açılan tazminat davasının etkisiz olması, uzun sürmesi
nedeniyle yaşam ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
20. Asli görevi Anayasa"yı yorumlamak, böylece Anayasa"da yer
alan temel hak ve özgürlüklerin kapsam ve sınırlarını belirlemek olan Anayasa
Mahkemesinin bireysel başvuruda, başvurucunun başvuru tarihinden sonra vefat
etmesi hâlinde 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nda
belirtilen tarihleri tespit etme ve buna göre mirası reddetmeyen mirasçıların
başvuruya devam etmelerini sağlama yükümlülüğünü üstlenmesi, Anayasa
Mahkemesinin asli görevini yerine getirmesi önünde engel teşkil edeceği ve
Anayasa Mahkemesini temel işlevinden uzaklaştırabileceği için bireysel
başvurunun niteliğine uygun düşmeyecektir (İskender
Kaya ve diğerleri, B. No: 2014/7674, 23/3/2017, § 19).
21. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün
(İçtüzük) 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendine göre başvurunun
incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine
varılması hâlinde başvurunun düşmesine karar verilebilir. Bununla birlikte İçtüzük"ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereği
Anayasa"nın uygulanması, yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve
sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı
hâllerde başvurunun incelenmesine devam edilebileceği öngörülmüştür.
22. Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda Anayasa"nın
uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının
belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâller gibi
başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı
kanaatine varıldığı durumlarda başvurucuların vefat etmesi hâlinde başvuruya
devam edilmesinin sağlanması yönünden öncelikli yükümlülüğün başvuruya devam
etme hakları olan şahıslarda bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda
başvurucunun başvuru tarihinden sonra 7/4/2016 tarihinde öldüğü tespit
edilmiştir. Başvurucu vekili de 7/2/2017 tarihinde vermiş olduğu dilekçesinde
başvurucunun vefat ettiğini başvurucunun ailesinden öğrendiğini beyan etmiştir.
Bu durum karşısında başvurucunun mirasçıları tarafından anılan tarihten
itibaren makul bir süre içinde başvuruya mirasçı olarak devam edilmek
istendiğine dair bir talepte bulunulmadığı gibi başvurunun incelenmesine devam
etmeyi gerekli kılan ve İçtüzük"ün 80. maddesinin (2)
numaralı fıkrasında öngörülen nedenlerden biri de bulunmamaktadır.
23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun düşmesine karar verilmesi
gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucunun ölümü nedeniyle başvurunun DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu mirasçılarının üzerinde
BIRAKILMASINA 11/9/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.