9. Hukuk Dairesi 2018/1620 E. , 2019/2027 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, iş müfettiş raporunun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
... Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü - ... ve İş Kurumu İl Müdürlüğü"nün 12/08/2014 tarihli ... sayılı yazısı ile Bakanlık İş Müfettişince, müvekkili olan ... , ... ilçesi ve ... Şubelerinde ... tarihleri arasında inceleme yapıldığını, yapılan teftiş sonucunda 09/06/2014 tarih ve ... sayılı rapor düzenlendiğini, raporda banka çalışanlarının fazla çalışma yaptıklarının tespit edildiğini, tablo halinde belirtilen fazla çalışma ücretlerinin tahakkuk ettirilerek belirtilen çalışanlara ödenmesi gerektiğine ilişkin tespitin ve ekindeki tutanakların müvekkili bankaya tebliğ edildiğini, ancak gerçek durumu yansıtmadığını iddia ederek bu tespit ve tutanakların iptalini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davaya usul ve esas bakımından itiraz ettiğini, öncelikle müfettiş raporuna itirazların iş Kanunu ile yönetmeliklerde düzenlenmiş olup, işçi alacakları ile alakalı konularda itiraz süresinin 30 gün olduğunu, işçi alacakları ile ilgili olmayan konularda ise 6 gün olduğunu belirterek müfettiş raporuna itirazın bu itiraz süresi içerisinde değilse, öncelikle davanın süre yönünden reddini talep ettiğini, müfettişlerin iş yerinde ihbar üzerine denetim yaptıklarını, müfettiş raporuna istinaden kesilen idari para cezası ile ilgili itirazını ... Sulh Hukuk Hakimliği"ne ... değişik iş sayılı dosyası ile yaptığını, davacının işyerinde yapılan incelemede 4857 sayılı iş yasasının 63.maddesine aykırı davranıldığının tespitinin yapıldığını, tespit yapılırken kayıt ve belgelere göre yapıldığını, yapılan incelemenin tamamen muteriz kayıtlarına, işçi beyanlarına göre yapıldığını, müfettişlerin dayanağı olmayan bir iddiayı raporlarına yansıtmalarının mümkün olmadığını, ekte sunulan rapor incelendiğinde, işçilerin işyerinde 5 gün saat 09:00-18:00 saatleri arasında normal çalıştıklarını, işçi ifadeleri ve müfettişe sunulan evraklar üzerinde yapılan incelemelerde işçilerin hafta içi saat 20:00"ye kadar çalıştıklarını, hal böyle iken ortalama işçilerin günlük 2 saat haftalık 10 saat fazla çalıştıklarının açık olduğunu, işi biten bir çalışanın 1 veya 2 saat işyerinde beklemesinin mantıken izahının olmadığını, bu sebeple, müfettiş raporundan anlaşılacağı üzere yapılan incelemede herhangi bir noksanlığın bulunmadığını, davacı iş yerinde İş Kanununa aykırı işlemler yapıldığının açık olduğunu, raporun usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, iş müfettişi tespit yaparken alarm kuruluş ve çözülüş saatlerine bakarak ve işin niteliğini dikkate alarak çalışanların günde ortama olarak 2 saat haftalık 10 saat fazla mesai yaptığına kanaat getirerek tutanak ve rapor tuttuğu, ve bu raporun aksi ispatlanıncaya kadar geçerli olduğu, davacı Banka bu tutanakların aksini ispatlayamadığından, iş müfettişi ilgili bankaların güvenlik alarmlarının kuruluş ve çözülüş saatlerine bakarak tespit yaptığından ve iş müfettişi tutanaklarındaki tespitlerin bankaların fiili uygulamasına da uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu:
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf başvurusunda; müvekkili Banka uygulamasına göre saat 18.00’dan sonra mesaiye kalınmasının yöneticilerin insiyatifinde olduğundan fazla mesai için önceden yöneticiden onay alınmasının gerektiğini iddia ederek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı Bankanın ... Şubesindeki çalışma saatlerini, alarm kurulum ve çözülüm saatlerini gösterir kayıtlar ve şubede çalışanların kullandıkları bilgisayarların açılış ve kapanış saatlerini gösteren log kayıtları ile belirleyen iş müfettişi raporunun aksinin davacı tarafından kanıtlanmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
G)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H) Gerekçe:
Uyuşmazlık davalı işyerindeki vakî şikâyet üzerine başlatılan inceleme neticesinde Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’nün 12.08.2014 tarihli yazısı ile tebliğ edilen fazla çalışma ücretine ilişkin tespit tutanağının iptaline ilişkindir.
Davacıya ait işyeri incelemesinde tutulan ve dava konusu olan tutanakta;
“Banka çalışanlarının haftanın beş gücü 09.00-18.00 saatleri arasında çalıştırıldıkları, 12.30-13:30 saatleri arasında Banka Şubesinin kapatılarak çalışanların ara dinlenmesi kullandığı ve işyerinden genel olarak saat 18.00"de ayrılamadıklarının tespit edildiği,
“Banka şubelerinde güvenlik şirketi tarafından tutulmakta olan alarm çözülüş ve kuruluş kayıtlarından şubelerin açılış, kapanış saatlerinin bulunduğu, şubenin işyerinden en son ayrılan çalışanın durumuna göre kapatıldığı, şube kapanış saatlerinin en erken 19.15 en geç de 23.51 olduğu, çalışanlara banka şubelerinden genel olarak saat 20.00"de ayrıldıkları,
“İşverenliğin 4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesine dayanılarak hazırlanan İş Kanunu"na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 9 maddesi "İşveren, işçilerin çalışma sürelerini uygun araçlarla belgelemek zorundadır" hükmü bulunmasına ve Toplu İş Sözleşmesinin 25. maddesinde yapılan fazla çalışmanın saptanmasında işyeri devam cetvelinin esas alınacağı belirtilmesine rağmen işverenliğin böyle bir belge tanzim etmemesi nedeniyle işyerinde haftanın 5 günü 09.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenmesi kullandırılarak çalıştırıldığı, bu saatler haricinde çalışanların yaptığı işin gereği genel olarak saat 20.00"ye kadar çalıştırıldığı belirlendiğinden işçilerin haftanın 5 günü günde 2 saat ve haftada 10 saat fazla çalışma yaptığı, toplam fazla çalışma hesaplanmasında 1 yılda 52 hafta olduğu, işçinin yaklaşık 2 hafta izin kullandığı göz önünde bulundurulursa, işçinin ortalama yıllık 50 hafta çalıştığı, yıllık 500 saat fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerektiği ancak yıllık en fazla 270 saate kadar olan fazla çalışma ücretinin ödendiği, çalışanların bir kısmına ise hak ettikleri halde yukarıda belirtilen 270 saatten daha az süreler için fazla çalışma ücreti ödendiği” tespiti yapılmış ve işyeri çalışanlarına ödenmesi gereken bakiye fazla çalışma ücretleri ile ödenecek işçinin ismi ile alması gereken miktarlar da belirtilmek suretiyle ekli listesinde gösterilmiştir.
Görüldüğü üzere, denetime konu banka şubelerinde dava dışı güvenlik şirketi tarafından tutulmakta olan alarm çözülüş ve kuruluş kayıtlarından hareketle şubenin açılış ve kapanış saatlerine göre ortalama çalışma saatleri belirlenmiş, yine buradaki her işçinin yaklaşık 2 haftalık izin süresi kullandığı kabul edilerek yıllık 50 hafta üzerinde fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır.
Ancak yıllık izin süreleri işçilerin kıdemine göre değişmekte olup, her işçi için 2 haftalık izin süresi kullanıldığının kabulü ile sonuca ulaşılması, yine fazla çalışma işçinin pozisyonuna, işyeri ihtiyaç ve koşullarına göre değişkenlik göstermekte olup bu yönüyle kişiye özgü ispatın aranması nedeniyle genele teşmil edilemeyeceğinden işyeri açılış ve kapanış saatleri esas alınarak burada çalışan bütün işçiler için bir belirleme yapılması yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle davacı işverenin denetim neticesindeki fazla çalışmaya ilişkin yapılan tespite itirazı yerinde olup, davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.