
Esas No: 2016/7783
Karar No: 2016/7783
Karar Tarihi: 18/7/2019
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
NURBAY TAŞIMACILIK TEKSTİL GIDA İTHALAT
İHRACAT LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2016/7783) |
|
Karar Tarihi: 18/7/2019 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin
GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Serdar
ÖZGÜLDÜR |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ |
Raportör |
: |
M. Emin ŞAHİNER |
Başvurucu |
: |
Nurbay Taşımacılık Tekstil Gıda
İthalat İhracat Ltd. Şti. |
Vekili |
: |
Av. Özge
IĞDIR |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru ihtirazi kayıtla verilen
düzeltme beyannameleri üzerinden yapılan vergi tarhiyatlarına ve cezalarına
karşı açılan davaların esası incelenmeden reddedilmeleri nedeniyle mülkiyet
hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 17/2/2016, 18/4/2016 ve 30/5/2016 tarihlerinde
yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formları ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2016/7783 numaralı bireysel başvuru ile farklı tarihlerde
yapılan 2016/9042, 2016/10458, 2016/10459, 2016/10461, 2016/10463, 2016/10464,
2016/10466, 2016/10467 ve 2016/10469 numaralı bireysel başvuruların kişi
yönünden hukuki irtibatlarının bulunması nedeniyle 2016/7783 numaralı bireysel
başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin bu dosya üzerinden
yürütülmesine ve diğer başvuru dosyalarının kapatılmasına karar verilmiştir.
6.
Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin
birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru
belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık)
gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
9. Taşımacılık işi ile iştigal eden başvurucu şirketin mal ve
hizmet alımında bulunduğu mükellef firma hakkında vergi tekniği raporu
düzenlenmiştir. Bu rapora göre vergi mükellefi firma, iş ve işlemlerinde sahte
faturalar düzenlemiştir.
10. Lüleburgaz Vergi Dairesi Başkanlığı (Vergi İdaresi)
tarafından 14/8/2014 tarihli yazı ile hakkında vergi tekniği raporu düzenlenen
mükellef firmadan yapılan mal ve hizmet alımlarına ait faturaların sahte olduğu
belirtilerek başvurucudan bu alımlara isabet eden katma değer vergisinin (KDV)
tenzil edilmesi istenmiş, aksi takdirde olumsuz mükellefler listesine alınacağı
uyarısı yapılmıştır.
11. Başvurucu anılan yazı üzerine olumsuz mükellefler listesine
girmemek için Vergi İdaresine 11/10/2014 tarihinde ihtirazi
kayıtla düzeltme beyannameleri vermiştir. Bu beyannameler üzerine Vergi
İdaresince KDV, damga vergisi ve gecikme faizi tahakkuk ettirilmiş ve vergi ziyaı cezası kesilmiştir.
12. Başvurucu, ihtirazi kayıtla
verilen düzeltme beyannameleri üzerine Vergi İdaresince tahakkuk ettirilen
vergilerin, gecikme faizlerinin ve vergi ziyaı
cezalarının iptali talebiyle 14/11/2014 tarihinde Edirne Vergi Mahkemesinde
(Vergi Mahkemesi) davalar açmıştır. Başvurucu dava dilekçelerinde, ihtirazi kayıtla düzeltme beyannamelerinin Vergi İdaresinin
isteği üzerine verildiğini, mal ve hizmet alımı yapılan mükellefin düzenlediği
faturaların sahte olduğu iddiasının somut tespit ilkesine aykırı olduğunu,
ödemelerin çeklerle yapıldığını, şirketiyle ilgili vergi incelemesi
yapılmadığını, ilgili beyannameleri vermeme durumunda olumsuz mükellefler
listesine dâhil olmak durumunda kalacağını belirtmiştir.
13. Vergi Mahkemesi 12/5/2015, 12/6/2015 ve 29/6/2015 tarihli
kararlarıyla 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu"nun
41. maddesinde öngörülen yasal süre geçtikten sonra verilen KDV düzeltme
beyanlarına konulan ihtirazi kayıtların beyannameler
üzerinden tahakkuk ettirilen vergilere bir etkisinin bulunmadığı ve kanuni süre
geçildikten sonra verilen vergi beyannameleri için ziyaa
uğratılan vergilerin mevzuatına uygun şekilde yüzde ellisi oranında uygulanarak
kesilen vergi ziyaı cezalarında da hukuka aykırılık
görülmediği gerekçesiyle davaları reddetmiştir.
14. Edirne Bölge İdare Mahkemesi 12/11/2015 ve 13/11/2015
tarihli kararıyla Vergi Mahkemesi kararlarını onamıştır. İdarenin karar
düzeltme istemleri 16/2/2016 ve 17/2/2016 tarihlerinde reddedilmiştir.
15. Nihai kararlar başvurucuya 28/3/2016 ve 17/5/2016
tarihlerinde tebliğ edilmiştir.
16. Başvurucu 18/4/2016 ve 30/5/2016 tarihlerinde bireysel
başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
17. Konu ile ilgili hukuk için bkz. Arbay Petrol Gıda Turizm Taşımacılık Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ve Arbay Turizm Taşımacılık İthalat İhracat İnşaat ve
Organizasyon Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., [GK], B. No: 2015/15100,
27/2/2019, §§ 19-34.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
18. Mahkemenin 18/7/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
19. Başvurucu mal ve hizmet alımında bulunduğu şirketin olumsuz
mükellef listesinde (kod listesi) yer alması nedeniyle Vergi İdaresince yapılan
uyarı üzerine Ağustos 2014, Kasım 2014, Aralık 2014 ve Şubat 2015 dönemlerine
ilişkin düzeltme beyannameleri vermek zorunda bırakıldığını belirtmiştir.
Başvurucu, ihtirazi kayıtla verilen bu beyannameler
üzerinden yapılan vergi ve gecikme faizi tahakkukları ile kesilen vergi ziyaı cezalarına karşı Vergi Mahkemesinde açtığı davaların
söz konusu beyannamelerin kanuni süresi geçtikten sonra verildiklerinden
bahisle haksız olarak reddedilmelerinden yakınarak eşitlik ilkesi ile mülkiyet
ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
20. Anayasa’nın
"Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:
“Herkes,
mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına
aykırı olamaz.”
21. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucu adil yargılanma haklarının da
ihlal edildiğini ileri sürmekte ise de vergilendirme işlemine ilişkin şikâyetin
ilgili olduğu mülkiyet hakkının ihlali iddiası kapsamında incelenmesi gerektiği
değerlendirilmiştir.
1. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
22. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan
mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna
karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
23. Başvurucunun aynı konu ile ilgili olarak yukarıda belirtilen
şikâyetleri daha önce Anayasa Mahkemesince incelenmiş ve karara bağlanmıştır (Arbay Petrol Gıda Turizm Taşımacılık Sanayi Ticaret Ltd.
Şti. ve Arbay Turizm Taşımacılık İthalat İhracat
İnşaat ve Organizasyon Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., §§ 41-67).
24. Buna göre Anayasa Mahkemesi söz konusu başvuruda derece
mahkemelerinin 213 sayılı Kanun"un 378. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen
hukuk kuralını, düzeltme beyannamesine ihtirazi kayıt
konulmasının dava açma hakkı vermeyeceği şeklinde yorumlamasını -sürecin
bütününe bakıldığında- başvurucunun, müdahalenin hukuka aykırı olduğuna yönelik
olarak iddia ve itirazlarını etkin bir biçimde sunamaması sonucuna yol açtığını
tespit etmiş ve somut olayda mülkiyet hakkının öngördüğü usul güvencelerinin
sağlanamamasından dolayı müdahalenin başvurucuya şahsi olarak aşırı bir külfet
yüklediği, başvurucunun mülkiyet hakkının korunması ile müdahalenin kamu yararı
amacı arasında olması gereken adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğu ve
dolayısıyla mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır (Arbay Petrol Gıda Turizm Taşımacılık Sanayi Ticaret Ltd.
Şti. ve Arbay Turizm Taşımacılık İthalat İhracat
İnşaat ve Organizasyon Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., §§ 52-67).
25. Aynı şikâyeti içeren somut başvurularda da bu ilkelerden
ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmayıp mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin
ölçüsüz olduğu ve Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet
hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
3. 6216 Sayılı Kanun"un 50. Maddesi Yönünden
26. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) ve (2)
numaralı fıkraları şöyledir:
"(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun
hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı
verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması
gerekenlere hükmedilir...
(2)
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve
sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili
mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan
hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava
açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme,
Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan
kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir."
27. Bireysel başvuru kapsamında bir temel hak ve hürriyetin
ihlal edildiğine karar verildiği takdirde ihlalin ve sonuçlarının ortadan
kaldırıldığından söz edilebilmesi için temel kural, mümkün olduğunca eski hâle
getirmenin yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin sağlanmasıdır. Bunun için
ise öncelikle devam eden ihlalin durdurulması, ihlale konu kararın veya işlemin
ve bunların yol açtığı sonuçların ortadan kaldırılması, varsa ihlalin sebep
olduğu maddi ve manevi zararların giderilmesi, ayrıca bu bağlamda uygun görülen
diğer tedbirlerin alınması gerekmektedir (Mehmet
Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, § 55).
28. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması
gerekenlere hükmedilmeden önce ihlalin kaynağının belirlenmesi gerekir. Buna
göre ihlal; idari eylem ve işlemler, yargısal işlemler veya yasama
işlemlerinden kaynaklanabilir. İhlalin kaynağının belirlenmesi uygun giderim
yolunun belirlenebilmesi bakımından önem taşımaktadır (Mehmet Doğan, § 57).
29.
İhlalin mahkeme kararından kaynaklandığı durumlarda 6216 sayılı Kanun’un 50.
maddesinin (2) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün
79. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca kural olarak ihlali
ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın
bir örneğinin ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmedilir (Mehmet Doğan, § 58).
30.
Buna göre Anayasa Mahkemesince ihlalin tespit edildiği hâllerde yargılamanın
yenilenmesinin gerekliliği hususundaki takdir derece mahkemelerine değil
ihlalin varlığını tespit eden Anayasa Mahkemesine bırakılmıştır. Derece
mahkemeleri ise Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirttiği doğrultuda
ihlalin sonuçlarını gidermek üzere gereken işlemleri yapmakla yükümlüdür (Mehmet Doğan, § 59).
31.
Başvurucu, yeniden yargılamaya karar verilmesi taleplerinde bulunmuştur.
32.
İhtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri
üzerine yapılan vergilendirmelere ve kesilen cezaya karşı açılan davaların
derece mahkemelerince reddedilmesinin ölçüsüz olması nedeniyle mülkiyet
hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla somut başvurularda
ihlallerin mahkeme kararlarından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
33.
Bu durumda mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için
yeniden yargılamalar yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Buna göre
yapılacak yeniden yargılamalar ise 6216 sayılı Kanun"un 50. maddesinin (2)
numaralı fıkrasına göre ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına
yöneliktir. Bu kapsamda derece mahkemesince yapılması gereken iş, öncelikle
ihlale yol açan mahkeme kararlarının ortadan kaldırılması ve nihayet ihlal
sonucuna uygun yeni karar verilmesinden ibarettir. Bu sebeple kararın bir
örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere Edirne Vergi Mahkemesine
gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
34.
Dosyadaki belgelerden tespit edilen 2.395 TL harç ve 2.475 TL vekâlet
ücretinden oluşan toplam 4.870 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine
karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL
EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet
hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin
sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Edirne
Vergi Mahkemesine (E.2014/532, E.2014/533, E.2014/534, E.2014/535, E.2014/536,
E.2014/537, E.2014/538, E.2014/539, E.2014/540, E.2014/541)GÖNDERİLMESİNE,
D. 2.395 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
4.870 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve
Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına,
ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine
kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
18/7/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.