11. Hukuk Dairesi 2018/1931 E. , 2019/3712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25/05/2017 tarih ve 2015/686 E.-2017/417 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 31/01/2018 tarih ve 2017/685-2018/80 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili,davalı şirketin diğer davalıyla birlikte %50-%50 oranında ortağı olduklarını, şirketin kuruluşundan bu yana davalı şirket ortağı ile şirketin yönetimi konusunda sorunlar yaşandığını, bir çok firmayla yapılan üretimlerde aksama olmaya başladığını, üretim yapılan firmalardan alınan ücretlerin şirket hesabına değil davalının şahsi hesabına aktarıldığı şüphesinin doğduğunu, davacı tarafından getirilen ve üretimi için davalı şirkete verilen siparişlerin yerine getirilmediğini, şirket ortağı davalı ... Harmancı"nın şirket müdürlüğü görevini kötüye kullandığını, şirketin kötü yönetildiğini bildirerek; ortaklıktan doğan hak ve borçların teminat altına alınması için tedbir kararı verilmesine, davacının ortaklıktan doğan haklarını korunması için davalı şirkete kayyum tayin edilmesine, davalı şirketin feshi ile tasfiye edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, limited şirketlerde haklı nedenle feshi için Haklı sebebin, şirketin devam etmesini çekilmez bir hale getiren veya şirket ilişkisini sona erdirmeyi gerektiren herhangi bir olgu olduğunu, bunun objektif veya subjektif bir neden olabileceğini, bir ortağın haklı sebeplerle şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebilmesi için fesih ve tasfiyeyi gerektiren olaylarda kendi kusurunun bulunmaması gerektiğini, davalı şirketin, iki ortaklı bir şirket olduğunu,davalı ... Harmancı şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili müdür olarak görevlendirildiğini, Davacının, şirket ortağı ve müdürü olan Şevket Harmancı"nın şirketi iyi yönetmediği, birçok firmaya yapılan üretimlerde aksama olduğu, şirketin maddi yönden zarara uğratıldığı, şirket müdürlüğü görevinin kötüye kullanıldığı, 3. Şahıslar ile olan ilişkilerde davalının tek başına iş ve işlem yaptığı bilgi vermediği, bu sebep ile ortaklar arasında husumet oluşmaya başladığını bildirerek şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmiş olduğunu, ancak bu iddiaların şirket müdürünün sorumluluğu ya da müdürün azline ilişkin olup, şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebep oluşturmadığı gibi davacı tarafından bu iddialarını ispata yarar somut bir delil de sunulamadığından şirketin fesih şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine ve davalı şahsa yönelik açılan davanın da şirketin haklı sebep ile fesih ve tasfiyesi talebi ile açılan davaların şirkete yöneltilmesi gerektiği, bu davalarda şirket ortaklarına Husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, fesih ve tasfiye davasında husumetin şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, davalı ortağa da yöneltilen davanın pasif husumet yokluğundan reddi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı ve davacı tarafın haklı sebep iddialarını ispatlayamamış bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.