(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/6264 E. , 2013/10452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve müdahil Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, kadastro sırasında 180 ve 181 nolu orman sınır noktalarını birleştiren hattın yanlış işlenmesi nedeniyle ... Köyü, 1 ada 23 parsel sayılı 1320,40 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, kişiler adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemi ile kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Hazine, taşınmazın orman olarak tescili talebiyle davaya müdahil olmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 1 ada 23 sayılı parselin afet kadastrosu ile oluşan tapu kaydının iptali ile 06.12.2006 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 1182,95 m2 yüzölçümündeki taşınmazın bitişiğinde yer alan 708 nolu orman parseline ilave edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.09.2009 tarihli ve 2009/10435 - 13031 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Kural olarak; 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesine göre askı ilân gününden itibaren 6 aylık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz davalarına bakma görevi kadastro mahkemesine aittir. 6 aylık süre içinde dava açılmadığı takdirde orman tahdidi kesinleşir ve tahdidin kesinleşmesinden sonra açılacak davalar için görevli yargı yeri genel mahkemelerdir. Somut olayda, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 1991 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Dava ise, tahdidin kesinleşmesinden çok sonra, 27.03.2006 tarihinde açılmıştır. Buna göre, bu davaya bakma görevi kadastro mahkemesine ait olmayıp genel hukuk mahkemelerine aittir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulması gerekir. Bu sebeple, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararı doğrultusunda görevsizlik kararı verilerek dosya asliye hukuk mahkmesine gönderilmiş, asliye hukuk mahkemesi ise dava değeri itibari ile görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğuna karar vermiş ve dosya sulh hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Sulh hukuk mahkemesinde yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabulü ile dava konusu 1 ada 23 sayılı parselin afet kadastrosu ile oluşan tapu kaydının iptali ile 06.12.2006 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 1182,95 m2 yüzölçümündeki
taşınmazın bitişiğinde yer alan 708 nolu orman parseline ilave edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava orman tahdidine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Köyünde 1975 yılında yapılan afet kadastrosu sırasında dava konusu 1 ada 23 parselin, 1 ada 1 ve 2 sayılı parselden ifraz ve kamulaştırma ile kişiler adına tapu kaydının oluşturulup tescil edildiği, 2006 yılında 3402 sayılı Kanun gereğince yapılan kadastroda bu taşınmaz hakkında yeniden tutanak düzenlenmediği, yörede orman kadastrosunun 1991 yılında yapılıp kesinleştiği anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temyiz edilen (B) bölümünün 1991 yılında kesinleşen tahdit dışında olduğu anlaşıldığına göre ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 21/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.