17. Hukuk Dairesi 2015/6491 E. , 2015/10199 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2014
NUMARASI : 2013/1318-2014/534
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın esası hakkında verilen hükmün süresi içinde davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesi maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkin olduğu, anılan madde uyarınca haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs, borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, 3.kişinin süresinde itiraz etmemesi halinde mal elinde ve borç zimmetinde sayılacağı ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunacağı, herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde 3.kişi, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda olduğu; somut olayda davacı vekili, davalı idare tarafından gönderilen
10.3.2009 tarihli haciz ihbarnamesinin yetkili olmayan muhasebe elamanına 27.3.2009 tarihinde tebliğ edildiğini, yetkisiz muhasebe elamanı tarafından 3.4.2009 tarihli cevabi yazının müvekkili ortak girişim için bağlayıcı olmadığını belirterek menfi tespit davası açtığı, Mahkemece 12.7.2011 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonucun dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmediği, dosyada mevcut Kadıköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.4.2010 tarih 2009/603 Esas 2010/337 Karar sayılı ilamı ile dava dışı kamu borçlusu .... Yapı Sistemleri San ve Tic.AŞ hakkında 29.4.2010 tarihinde itibaren bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verildiği anlaşıldığından öncelikle anılan dosya istenerek borçlu hakkındaki iflasın ertelenmesi kararının dava dışı borçlu şirket hakkındaki takibe ve dolayısıyla mevcut bu dosya üzerindeki etkisinin tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediği, diğer yandan hükme esas bilirkişi raporu davacı ortak girişime ait ticari defterler esas alınarak düzenlendiğinden ve rapora davalı idare tarafından itiraz edildiğinden hükme esas alınmasının da doğru olmadığı, Mahkemece yapılması gereken işin davacı ortak girişim ile TOKİ arasında yapılan 17.6.2004 tarihli ihale sözleşmesi ile davacının dava dışı borçlu ile yaptığı 16.7.2007 tarihli taşeron sözleşmesi, davacı tarafından dava dışı borçlu şirket aleyhine açılan Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/326 esas sayılı dosyası ve davacı ile dava dışı borçlunun ilgili vergi dairesine verdikleri beyannameler de istenerek davacı ortak girişim ve dava dışı kamu borçlusunun ticari defterleri de incelenmek suretiyle iflasın ertelenmesi yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporuyla karşılaştırılmak suretiyle bilirkişiden ek rapor alınarak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar vermekten ibaret olduğundan eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin isabetli görülmediği; kabule göre de,davalı idare davanın açılmasına neden olmadığından yargılama giderlerininden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının da doğru olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma toplanan deliler ve bozma ilamı doğrultusunda dava konusu vergi borcu ve fer"ilerinin yargılama sırasında ödenmiş olması nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı İdare vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasası"nın 13/J maddesi uyarınca davalı idareden harç alınmamasına 6.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.