13. Hukuk Dairesi 2013/10441 E. , 2013/20937 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya verilen vekaletnamenin amacı dışında kullanılması nedeni ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/531 esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, mahkemece davalı tarafından gerçekleştirilen satış bedeli olan 35.000,00TL"nin ödenmesine karar verildiğini, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutulduğunu, dava dosyasında taşınmazın ilk dava tarihi olan 26/11/2004 tarihindeki bedelinin 92.132,13TL olduğunun bildirildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin değer farkından kaynaklanan alacak miktarı olan 57.132,13TL sinin ilk dava tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı def"ini ileri sürmüş ve esastan da davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalı vekilin taşınmazın satımından dolayı aldığı paranın alacak istemine ilişkindir. Mahkemece 25/03/2004"de satışın yapıldığı, 21/10/2009"da dava açılması sebebi ile 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayanmakta olup, vekalet
sözleşmesinin en önemli unsurları arasında; vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. Vekalet sözleşmesinde vekilin hesap verme borcu vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup; işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. BK.nun 392.maddesi hükmü gereğince vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği herşeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur. Bu nedenle de vekilin aldıklarını geri verme borcunda zamanaşımı vekalet ilişkisi sürdükçe işlemez. Bir başka deyişle zamanaşımı vekalet ilişkisinin istifa azil, ölüm vs. gibi sebeplerle son bulması yada vekilin hesap vermesi ile işlemeye başlar. Somut olayda, davacının, davalının vekalet görevini kötüye kullandığı iddiası ile açtığı davanın tarihi 26.11.2004 tarihi olup zamanaşımı başlangıç tarihidir. O halde zamanaşımı süresinin dava tarihleri itibari ile henüz dolmamış olduğu gözetilerek işin esasına girilip neticesine göre hüküm kurulmalı iken yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 9.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.